belirterek şimdilik tedbir nafakası talep etmediğini beyan etmiştir. 14.03.2013 tarihli duruşmada davacı- davalı kadın vekili tedbir nafakası talebinde bulunmuş mahkemece dava tarihinden itibaren davacı-davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiştir....
yoksulluk nafakası isteyebileceğinden, ortada verilen bir boşanma kararı olmadığından mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine karar verilmesi hatalı olduğu gibi, kadın lehine tedbir nafakasına karar verilirken, verilen bu kararın infaza elverişli olmadığı, infazda tereddüte yol açtığı anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosya yönünden; davanın KABULÜNE, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Miray'ın velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, Birleşen dava olan Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosya yönünden; davanın KABULÜNE, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Miray'ın velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminata, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, Birleşen dava olan Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir....
Her ne kadar, takip dosyasında, takibe konu alacağın iştirak nafakası olduğu belirtilmiş ise de, nafaka alacağının doğduğu dönemler ve boşanma kararının kesinleştiği tarih nazara alındığında, takibe konu alacağın tedbir nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma veya ayrılık davalarında, tedbir nafakasına hem eş hem de ergin olmayan çocuklar için hükmedilir (TMK 169). Boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK. md. 182). Buna göre, gerek tedbir gerek iştirak nafakalarının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Bahse konu nafaka alacağı, küçüğün reşit olması ile sona erer. Çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir....
Aile Mahkemesi'ni n2012/477 E.sayılı dosyasında boşanma davasının görüldüğünü, bu davadan sonra tarafların tekrar bir araya gelmediklerini, TMK'nun 166/son maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesini, bu kabul edilmezse TMK'nun 166/2.maddesi uyarınca boşanma kararı verilmesini, nafakanın kaldırılmasını, kabul edilen nafaka arttırım talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Erkeğin boşanma dava dilekçesinde TMK'nun 166/4.maddesi uyarınca açılan bir boşanma davasının bulunmadığı, tüm dosya kapsamı itibariyle erkeğin kadına atfedilecek herhangi bir kusuru ispatlayamadığı, erkeğin 3.şahıs kadınla birlikte yaşamaya başladığı, kendi beyanına göre bu kadınla müşterek 2 çocuklarının olduğu, bu halde erkeğin davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla boşanma davasının reddi kararına yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 18/02/2021 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ Davacı-davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile; 500.00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 16/05/2017 tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-davalı kadının ve davalı-davacı kocanın boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-davacı koca vekili istinaf dilekçesi ile; tedbir nafakası ve kocanın boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DAİREMİZ 2021/383- 414 E.K SAYILI 27/05/2021 TARİHLİ KARARI Kadının nafaka talebinin TMK. 197. gereğince tedbir nafakası istemine ilişkin iken yanılgılı değerlendirme ile TMK'nın 195 ve 196. maddesi gereğince nafaka davası olduğu değerlendirilmesi ile karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davada; ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının tanınarak kesinleştiği 06.11.2013 tarihine kadar tedbir nafakası olarak; 06.11.2013 tarihinden sonra ise yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Davacı vekilinin, 24.03.2014 tarihli ıslah dilekçesinde; davacı yarına dava tarihinden itibaren aylık 600 TL tedbir nafakası ödenmesini, 06.11.2013 tarihinden itibaren de aylık 600 TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dava, boşanma davasından ayrı bağımsız olarak açılan tedbir nafakasıdır. HMK.'nın 176. ve devamı maddelerinde bir usul işlemi olan ıslah müessesi düzenlemiştir. Yasanın 176.maddesinde, "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir....
Aile Mahkemesinin 2013/472 E., 2014/255 K. sayılı boşanma kararının gerekçesinde yer alan kanaatin eldeki dava dosyasında kusurun tespiti için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların kısaca açıklanmasında yarar vardır. Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir....
O halde mahkemece yapılacak iş, l0.04.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 2-Davacı-davalı kadın 13.05.2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve reşit olmayan müşterek çocukları için tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı-davacı erkek ise 24.11.2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve müşterek çocukların velayetini talep etmiştir. Mahkemece hükümle erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayete ve davacı-davalı kadın ve müşterek çocuk ...lehine nafakaya hükmedilmiş, kadının nafaka davasına ilişkin ise “boşanma kararı ile nafakaya hükmedildiği” gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının tedbir nafakalarına ilişkin talebi bağımsız bir dava olup birleşen boşanma davasından önce açılmıştır. Davaların birleştirilmesi halinde de her dava bağımsız niteliğini korur....