WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak boşanma kararı 30.04.2009 tarihinde kesinleşmiş olup, davacının bu tarihten önce ki ödemeler tedbir nafakası niteliğinde olduğundan, mahkemenin 2007 yılı Ağustos ayından itibaren nafakanın kaldırılmasına karar vermiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; boşanma ilamının kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar vermek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı Dava dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının boşanma davasından sonra ... isminde bir şahıs ile evlenmiş olduğunu iddia ederek kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile ... isimli şahsın davacıdan önce evlenip boşandığı kişi olduğu, davacıdan boşandıktan sonra kimseyle evlenmediğini, ayrıca çeşitli rahatsızlıkları olması nedeniyle nafakaya muhtaç olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalının davacıdan boşandıktan sonra bir başkası ile evlenmediği gibi, yoksulluğunun da ortadan kalkmadığı, herhangi bir işte çalışmadığı sadece 3 ayda bir 2022 sayılı yasaya göre 600 TL maaş aldığı, ekonomik şartlar, paranın satın alma gücü, davalının artan ihtiyaçları da nazara alındığında davalının yoksulluk içerisinde bulunduğu, ayrıca hastalığının bulunduğu, ayrıca...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2020/241 ESAS 2021/520 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2007 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden iki çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik, aldatma ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmak istediklerini, müvekkilinin 2....

      GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....

      Md ye göre '' Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse'' boşanma davası açabilir denilmekte olduğunu, şayet yüz kızartıcı suç işlendiğini fakat ortak hayat çekilmez hale gelmediğini, davanın reddedilmesi gerektiğini, somut olaya bakıldığında suçun 2014 yılında işlenmiş olup buna rağmen çok uzun bir süre ortak yaşamın devam etmesi ortak hayatın davacı için çekilmez hale gelmediğini gösterdiğini, bu hakkın kullanılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkilinin evlilik birliği süresince davacı ve müşterek çocuklar ile ikamet ettiği konutun babaannesinin konutu olduğunu, ekonomik koşullarının iyi olmayan Müvekkili ve ailesine zor durumda kalmadan ve kira ödemeden kalmaları için müvekkilinin ailesi tarafından tahsis edildiğini, müvekkilinin babaannesinin vefat ettiğini, ve yasal mirasçısı olan Müvekkilinin babası hayatta olduğu için müvekkilinin konut üzerinde mülkiyet hakkı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinin 15.12.2009 tarih ve 2009/54-252 E.K. sayılı ilamı ile boşandıklarına ve davalı lehine aylık 175 TL nafaka ödemesine karar verildiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2010/107 Esas sayılı dosyasında 09.07.2010 tarihli muhtıra ile davalının nafaka talebinden vazgeçtiği, bu nedenle nafaka ödemesi yapmamaları gerektiğinin ihtar edildiğini, davalının boşanma davası devam ederken ... isminde bir kişi ile karı-koca hayatı yaşadığını, bu kişiden ayrıldığını ve İzmir 27....

        O nedenle tarafların gelir durumlarına ve Yargıtay'ın Yerleşik İçtihatlarına göre boşanma tarihine göre tarafların ekonomik sosyal durumundaki değişiklik tam ve sağlıklı olarak araştırılmak suretiyle (tapu kayıtları, kira geliri, banka hesapları vb.), yoksulluk sona ermiş ise nafakanın kaldırılmasına, aksi halde boşanma tarihine göre davalının mal varlığının artması nedeniyle yoksulluğun azaldığı ve “çoğun içinde az da vardır ” ilkesi gereğince “nafakanın kaldırılması” talebinin “nafakanın indirilmesi” talebini de içerdiği gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının KABULÜ ile, tarafların TMK nın 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- birleşendavacı erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerine dayalı boşanma davasının ayrı ayrı REDDİNE, Davalı- birleşendavacı erkeğin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile taktiren 5.000,00 TL maddi tazminatın davacı- birleşen davacı kadından alınarak davalı- birleşen davacı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı- birleşendavacı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile taktiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı- birleşen davacı kadından alınarak davalı- birleşen davacı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, "karar verilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça terditli olarak ikame edilen suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme özel nedeni ile açılan boşanma davasının feragat nedeni ile reddine karar verilmiş; davacı tarafça ikame edilen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava yönünden yapılan değerlendirmede; davacı tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, ayrıca dava dilekçesinin 9. paragrafında bu olaylar nedeniyle davacı asilin ayrılmayı düşündüğünü, ancak ortak çocuk Buğlem'in yaşının küçük olduğu ve davalının borçlar ödenince düzeleceğine inandığı belirtmesi karşısında söz konusu iddia her ne kadar dava konusu yapılmışsa da; dava dilekçesindeki söz konusu iddiaların geçtiği belirtilen tarihlerde nazara alındığında bu hususların davacı tarafından affedilmiş yahut en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılacağı belirtilerek davacı kadının sübut bulmayan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı davasının...

            Davalı-davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin haysiyetsiz hayat sürme davasının kabulü gerektiğini, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının, kadının davasının kabulü, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ziynet alacağı yönünden kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, karşılıklı boşanma, çeyiz ve ziynet alacağı davası niteliğindedir....

            UYAP Entegrasyonu