Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir deyişle, davadaki hasım intifa hakkı sahibini o eşyadan tam yararlanma hakkını engelleyen kişidir. TMK’nın 795 inci maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır. İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.)...

    Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınır, taşınmaz mallar ve haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi olanaklı hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vaz geçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan asıl sözleşme edimleri yerine getirilmemiş, intifa hakkın devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlardan intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

      Davalı vekili; taraflar arasında intifa hakkı tesisi vaadini içeren protokol(ön sözleşme)imzalandığını, ancak davalılardan maliklerin 09.10.2008 tarihinde başka bir akaryakıt dağıtım şirketi lehine intifa hakkı tesis ettiklerini ve bayilik lisansının EPDK tarafından verilmiş olan bayilik lisansının ortadan kalkmış olması nedeniyle ön anlaşmanın hükümlerinin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiğini, inkişaf bedelinin ipotek borçlulara tarafından iade edileceğinin belirtilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını daha sonra Kartal 3.İcra Müdürlüğüne bedelin ödenmesi suretiyle Kartal 3.İcra Hukuk Mahkemesinde ipoteğin terkinine karar verildiğini, söz konusu protokolün ön sözleşme niteliğinde olduğunu, yapılan intifa hakkı tesisi vaadi sözleşmesinin BK nun 22/2 maddesi gereğince ön sözleşmenin geçerliliğinin esas sözleşmenin geçerlilik şartına uygun olarak yapılmasına bağlı tutulduğunu, bu nedenle ön sözleşmenin de resmi şekilde yapılması gerektiğini, resmi şekilde yapılmadığından ön sözleşmenin...

        Türk Medeni Kanununun 794. maddesi hükmüne göre intifa hakkı taşınır, taşımaz, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir ve aksine düzenleme olmadıkça bu hak sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. Yasanın 795. maddesi hükmünce kural olarak da taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Kuruluş şekillerine göre intifa hakkının, sözleşmeyle kurulan intifa hakkı, kanuni (yasal) intifa hakkı hükmen kurulan intifa hakkı olmak üzere üç türü vardır. Somut olaydaki istemin dayanağı; 09.03.1998 günlü görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesinin 21/a maddesidir. Gerçekten; bu hüküm «.. taşınmazların mülkiyeti hazineye, kullanım hakkı sözleşme süresinin sonuna kadar şirkete ait olacaktır….» şeklindedir. Davada, 09.03.1998 günlü sözleşmeye dayanılarak hükmen intifa hakkı tesisi istendiğinden, bu sözleşmenin hüküm ve sonuç meydana getirmesi gerekir....

          İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 26.09.2014 tarihli intifa hakkı tesisi vaadi hakkında protokol imzalandığı, bu protokolün davalı tarafından 12.12.2014 tarihli ihbarı ile feshedildiğinin sabit olduğu, protokol hükümleri incelendiğinde, sözleşmede yer alan ve davalı adına kayıtlı olduğu bildirilen taşınmaz ile ilgili olarak tam yararlanma sağlayacak şekilde davacı lehine intifa hakkı tesis edilmesi konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları, tesis edilecek intifa hakları sebebiyle harç, vergi vb. yükümlülüklerinin ve bunların davacı tarafından ödenmesi halinde de davalı tarafça 7 gün içinde davacıya ödemede bulunulacağının kararlaştırıldığı, ayrıca davalının herhangi bir nedenle protokolü ifa etmemesi veya feshetmesi ya da protokole aykırı davranması hallerinde 500.000 USD cezai şart ödeyeceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, TMK'nın 795/1. maddesinde intifa hakkını taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı...

            Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. 1-Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür ve bu hakkın kullanımına yönelik engellemelerin giderilmesini de hak sahibi isteyebilir. Davacı da dava konusu taşınmaz üzerinde hukuken geçerli ve halen varlığını koruyan intifa hakkına davalılar tarafından yapılan elatmanın önlenmesini istemiş olup, iddiada kanıtlanmış bulunduğundan istemin kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden davalıların bu husustaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taşınmaz üzerindeki istasyonun davacıya teslimine yönelik hükmün temyizine gelince;Davalılar, önceki bayinin kullandığı eski yapının %95 oranında yok olduğunu savunmuşlardır. Bu savunmanın denetlenmesi 06.08.2004 tarihli davacı ve davalının bayii ... Makina-Motor Yağları Pazarlama ve Tic. Ltd....

              No:18 D:1 İzmit/Kocaeli adresinde bulunan ve tapuda Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Mehmet Ali Paşa Mah. 1699 ada, 2 parsel, 1 nolu bağımsız bölüm olarak kayıtlı olan davalıya ait taşınmaz üzerinde davacı lehine yeniden evleneceği tarihe kadar geçerli olmak üzere sükna hakkı tesis edilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava anlaşmalı boşanma (TMK m.166/3) sırasında düzenlenen protokolden kaynaklanan intifa - sükna hakkı, tesisi ve tesciline ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

              Birleşen davada diğer davalı....vekili, intifa terkin harcının davacı tarafından değil müvekkili tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Asıl davada ; 1-Davalılar ... ve ...'in temyiz istemlerinin süresinden sonra olması nedeni ile reddine, 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince, taraflar arasında düzenlenen protokolün intifa hakkı tesisi ile ilgili 6.maddesinde 15 yıllık süre için intifa hakkı tesis edildiği, intifa bedelinin ise 10.000 USD +KDV olduğu belirtildiği görülmüştür.Taraflar arasındaki sözleşmenin ise 15 yıllık intifa hakkının sona ermeden feshedildiği, intifa hakkının tapuda terkin edildiği, buna göre davacının bakiye süreye ilişkin intifa hakkı bedelini isteyebileceği mahkemenin de kabulündedir....

                İntifa hakkı süresi gerçek kişiler için intifa hakkı sahibinin ömrüyle sınırlanmışken tüzel kişilerde TMK’nın 797. maddesi gereğince 100 seneyi aşamaz. TMK’nın 795. maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır....

                  Bu duruma göre taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satılmasından sonra ihaleden etkilenmeyen intifa hakkı sahibinin taşınmazı üçüncü kişilere kiraladığı ve bu kiracıların İİK'nun 135. maddesine göre tahliyesinin talep edildiği anlaşılmakta olup, yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca İİK'nun 135. maddeye göre tahliye için muhtıra gönderilmesi koşulları oluşmamıştır. İhale alıcısı ancak Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümlerine dayalı olarak yerel mahkemelerde dava açıp alacağı ilamla, taşınmazın tahliyesini sağlayabilir. Mahkemece yukarıda yazılı ilke ve kurallar uyarınca şikayetin redidne karar verilmesi yerine kabulü yönünde hükmü tesisi isabetsizdir....

                    UYAP Entegrasyonu