Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacılar vekili, davalı ile aralarında 11/03/2008 tarihli Akaryakıt sözleşmesi imzalandığını, davacı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine bayilik sözleşmesi uyarınca 09/11/2007 tarihinde 31.000 TL bedelle 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, Rekabet Kurulu Tebliği'ne göre intifa hakkının süresinin 18/09/2010 tarihinde dolacağını, bayilik sözleşmesinin feshi ile intifa şerhinin hukuki dayanağının kalmadığını belirterek intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dosyada mevcut tapu kaydına göre, davaya konu 2800 ada, 15 parsel sayılı taşınmazda 8 numaralı bağımsız bölümün 1/4 payı dava dışı adına kayıtlı olup, bu pay üzerinde davacı lehine 29.08.2009 tarihinde intifa hakkı kurulduğu, davalı de taşınmazda 1/4 müşterek payının bulunduğu anlaşılmaktadır. İntifa hakkı sahibi, hak konusu eşya üzerinde doğrudan doğruya fiili hakimiyet sahibidir. Kural olarak intifa hakkına dayanıldığı taktirde ecrimisil talebi için intifadan men koşulunun aranmayacağı gerek bulunmamaktadır. Zira, intifa hakkı belirli bir eşya üzerinde tam olarak kullanma ve yararlanma yetkisi veren ayni bir haktır. Bu hakkın kurulmasıyla malikin yararlanma yetkisi intifa hakkı sahibi lehine kısıtlanmış olur....

      Bu itibarla, intifa hakkı tesisi ile kiralama işleminin kuruluşundan sonra ermesine kadar tesisi, taraflara konusu üzerinde tanıdığı haklar ve yüklediği borçlar, sona erme biçim ve şartları, üçüncü kişilerle olan ilişkisi yönünden doğurduğu sonuçlar, akde uygulanacak hükümleri ile birbirinden tamamen farklıdır. Yukarıda açıklandığı üzere kiralama olarak değerlendirilemeyecek olan intifa hakkı karşılığında alınan bedel Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesinde gayrimenkul sermaye iratları arasında sayılmamış, intifa hakkı sahibinin hakkın konusu olan şeyi başkasına kiralaması gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır....

        Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasında intifa hakkı sözleşmesi yapılmakla o taşınmazın kullanımından doğan tüm haklar intifa hakkı sahibine devredilmiştir. Bir başka ifadeyle, kayıt malikinin mülkiyet hakkı bu şerhle sınırlandırılmıştır. O hâlde, dava konusu taşınmazı kullanma ve her türlü semeresinden faydalanma hakkının intifa hakkı sahibine geçtiği, Rekabet Kurulunun aldığı kararın sözleşmesel ilişkiyi sonlandırmayacağı ve taraflar arasında düzenlenen 11 yıllık intifa hakkı sözleşmesine göre intifa bedelinin davacıya peşinen ödendiği gözetildiğinde intifa hakkı sahibine karşı açılan davanın hukuki dayanağının bulunmadığı kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'...

          (TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzelkişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

            İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Somut olayda, tarla niteliğindeki 244 ada 3 parsel üzerindeki davalı yararına intifa hakkı Türk Medeni Kanununun 495 vd. maddeleri uyarınca kanundan kaynaklanan nedenlerle konulmuştur. Orta yerde az yukarıda sayılan intifa hakkını sona erdiren nedenler bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 21.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Davalı, atölye derslerinin kaldırılmış olmasının intifa hakkının terkini nedeni olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır. İntifa hakkı bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vaz geçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harap olması sebebiyle artık ondan yararlanmanın mümkün bulunmaması durumlarında sona erer. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır....

                -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 20/04/2007 tarihli protokol imzalandığını ve davalının 10 yıl süreli intifa hakkı tesisi ile 500.000 TL tutarında teminat ipoteği vermeyi taahhüt ettiğini, ancak edimini yerine getirmediği gibi, taşınmazı da 3.kişiye sattığını ve akdi ihlal ettiğini iddia ederek 250.000 USD tutarındaki cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davacının taşınmazın satışından haberdar olduğunu ve yeni malik ile bayilik akdi imzaladığını, diğer yandan resmi şekilde yapılmayan intifa ve ipotek sözleşmelerinin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, intifa sözleşmesinin resmi şekilde yapılması gerektiği, resmi şekilde yapılmayan akdin geçersiz olması nedeniyle cezai şartta talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece, davacı yanca dava dilekçesinde bayilik sözleşmesine aykırılıktan bahsedilmiş ise de, yargılama sırasında maddi vakıanın değiştirilerek intifa hakkına dayalı taleplerde bulunulduğunu, bu olgunun iddianın genişletilmesi mahiyetinde olması nedeniyle davalılara muvafakat edilmediği gözetilerek davacının davasını ...Petrol Ltd.Şti.ile arasındaki bayilik sözleşmesine dayandırdığı, bu durum taraflar arasında şahsi borç ilişkisi doğurduğundan mülkiyet ya da ayni hakka dayalı müdahalenin önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesine yönelik talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı ... istasyonuna ait taşınmaz üzerinde 28/12/1999 tarihinde davacı ... Ofisi lehine intifa hakkı tesis edilmiş, sonrasında ise bu yerde LPG satışının yapılması için davalılar arasında 14.03.2002 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

                    Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer(TMK.m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.)  intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu