WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle: davacı fiili ayrılık nedeniyle davalı tarafa dava açtığını, davacının evlilik birliğinin bozulmasında kusuru bulunduğu davalı tarafın evlilik birliğinin bozulmasından kaynaklı maddi manevi yıprandığını, TMK MADDE 174.- "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir." Bu madde hükmü gereğince davalı tarafa uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat istemini tamamen reddedilmesinin yasaya uygun olmadığını bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen bu kararın bozulmasını, tazminat istemlerinin kabulünü istemiştir....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK'ya göre boşanmadan kaynaklı dava haklarının 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının tazminat talep zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıyı aldattığı yönündeki iddialarının boşanma davası yargılamasında davacı tarafça ileri sürüldüğünü ancak müvekkilinin davacıyı aldatmadığının ortaya konulduğunu ve verilen hükmün kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, ayrıca yetkili mahkemenin Bor Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, boşanma davasında aldatma vakası ileri süren ve buna dayalı tazminat istemeyen davacının boşandıktan sonra aldatmaya dayalı tazminat istemesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin boşanma davası açtığı sırada gidecek yeri olmadığı için ailesinin yanına sığındığını, ancak müvekkilinin erkek kardeşinden...

GEREKÇE: Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

ın da bu şirketin tek sahibi olduğunu, bu nedenle davacının alacaklı sıfatının bulunmadığını, davacının Vergi Mahkemelerinde açtığı davalar ile vergi işlemlerinin bir kısmının iptal edildiğini, buna rağmen davacının kazanılmış davadan feragat ederek yapılandırmaya gittiğini, tarafların evliyken boşanma sonucunda müvekkilinin şirketteki hissesini davacıya devrettiğini, taraflar arasında düzenlenen 01/02/2011 tarihli boşanma protokolüne göre şirkete ait tüm alacak ve borçların devir alana ait olacağının açıkça yazıldığını, boşanma protokolüne göre müvekkili tarafından şirketteki hisselerin hisse devir sözleşmesi ile devredildiğini, bu yönüyle davacının dava açmaya hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ilamının G-1 maddi tazminat bölümünde "davalı eş T7 mülkiyeti kendisine ait Fuar Hastanesi arkası Galericiler Sitesi no 24 Merkez /Afyonkarahisar adresinde bulunan taşınmazı en geç 31/12/2013 tarihine kadar davacı eşine devredeceği" şeklinde anlaşma yapıldığı, boşanma kararının 06/09/2013 tarihinde kesinleştiği, söz konusu devredilmesi kararlaştırılan dükkanın dosyaya kazandırılan 06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun 10'uncu sayfasında bahsedilen 16 numaralı bağımsız bölüm olduğu, anılan yerin protokol kapsamında boşanma kararından sonra 26/08/2013 tarihinde devredilmiş olması, devir tarihi o sırada borçluların ekonomik krize girmemiş olmaları, boşanmadan sonra borçlu Tufan'ın başka bir kadın ile evlenmesi nazara alındığında söz konusu dükkan'ın boşanma karşılığında davalı Nilgün'e devredildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur....

    anlaşma protokolüne uygun olarak 400 gram altını davalı tarafa teslim ettiğini, 400 gram altının davalı tarafa teslim edildiğine dair, davalı tarafın imzasını ihtiva eden ödeme vesikasının mahkemeye arz edileceğini, daha sonradan davalı tarafın, gerekçeli kararın kendisine teslim edilmeden yapılan kesinleştirme işleminin usulsüz olduğu ve anlaşmalı boşanma davasının bozulması ve çekişmeli boşanma davasına dönmesi için istinaf mahkemesine başvuruda bulunduğunu, bunun üzerine Rize Aile Mahkemesi'nin kesinleşme şerhini kaldırarak, dosyayı istinaf mahkemesine gönderdiğini, davalı tarafın anlaşmalı boşanma davasını istinaf mahkemesine götürmesi; açık şekilde anlaşma protokolünde rücu ettiği manasına geldiğini, bu noktada davalı tarafın anlaşmalı boşanma davasına karşı istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde, istinaf mahkemesinin istinaf başvurusunu reddetmesi gibi bir durum söz konusu olmayıp, anlaşmalı boşanma...

    Dava konusu olay incelendiğinde; davanın eşe karşı kasten yaralama eyleminden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, aynı olay nedeniyle davacının davalıdan İstanbul 13. Aile Mahkemesinin 2014/726 esas sayılı dosyası ile boşanma ile birlikte manevi tazminat talep ettiği, işbu davanın açıldığı tarihte boşanma davasının derdest olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek eldeki davanın 6100 sayılı HMK'nin 114/ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle davanın usulden reddi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalının ise diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı erkek vekili birleşen davanın kabulünü, kusuru, aleyhe hükmedilen nafaka miktarlarını, tazminat taleplerinin reddini, Davalı davacı kadın vekili asıl davanın kabulünü, ziynet alacağı davasının reddini kusuru, tazminat taleplerinin reddini nafaka miktarlarını İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davası, kadının birleşen davası ise ziynet alacağı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davasıdır....

      Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" (TMK m. 175) ve “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının eki niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin eki niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar....

        Mahkemece, dava konusu 9 nolu bağımsız bölüm sahibi olan davalıların binanın taşıyıcı kolonlarından birini kaldırmaları sebebi ile binanın Belediyece tahliyesine karar verilmesi olayına ilişkin taraflar arasında sulh ve ibra protokolü imzalandığı, bu olaydan kaynaklı zararların taraflar arasında sulh protokolüne konu edildiği ve tarafların ödenen 5.000,00.-TL nedeni ile davalıları ibra ettikleri tarafların imzalarını içeren ve geçerliliği konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmayan sulh ve ibra nedeni ile aynı olaya dayanılarak tekrardan maddi ve manevi zararların istenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu