WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2016/6 Esasına kaydedildiğini, usuli eksiklik giderildikten ve söz konusu tanık dinlendikten sonra Sayın Mahkeme tekrar davamızın kabulüne karar vererek evlilik birliğin temelinden sarsılması hükmüne dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verdiğini, açıklanan nedenlerle, her ne kadar davacı anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak müvekkilden alacak talep etmiş ise de, taraflar arasında anlaşmalı boşanma gerçekleşmediğinden ve hakim huzurunda onaylanmış ve tasdik edilmiş bir anlaşma protokolü olmadığından, hukuken bir bağlayıcılığı bulunmayan anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak açılmış olan alacak davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız olan davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli 2016/166 Esas, 2018/306 Karar sayılı davanın reddine yönelik kararıdır....

Aile Mahkemesinin 2016/6 Esasına kaydedildiğini, usuli eksiklik giderildikten ve söz konusu tanık dinlendikten sonra Sayın Mahkeme tekrar davamızın kabulüne karar vererek evlilik birliğin temelinden sarsılması hükmüne dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verdiğini, açıklanan nedenlerle, her ne kadar davacı anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak müvekkilden alacak talep etmiş ise de, taraflar arasında anlaşmalı boşanma gerçekleşmediğinden ve hakim huzurunda onaylanmış ve tasdik edilmiş bir anlaşma protokolü olmadığından, hukuken bir bağlayıcılığı bulunmayan anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı olarak açılmış olan alacak davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız olan davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli 2016/166 Esas, 2018/306 Karar sayılı davanın reddine yönelik kararıdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasında 10/07/2021 - 10/07/2023 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenen Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklı Maaş Ödeme Protokolüne dayalı tazminat talebi isteminden ibarettir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı ile; "26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir....

    Dava dilekçesinde açıkça davacı taraf, anlaşmalı boşanma davasında hazırlanan protokol nedeniyle eldeki davayı atığını ifade etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından ise 07.05.2019 tarihli 2.celsede kurulan ara karar ile "Dava boşanma protokolüne dayanan tapu iptal ve tescil davası olduğundan davaya Aile Mahkemesi Sıfatıyla bakılmasına" şeklinde karar verilerek yargılamaya Aile Mahkemesi sıfatıyla devam olunmuş ve ileriki aşamalarda da mahkemenin sıfatının değiştirildiğine dair herhangi bir ara karar kurulmamıştır. Dairemizce anlaşmalı boşanma protokolüne dayalı tapu iptal ve tescil davalarında Yargıtay uygulaması da incelenmiştir.Buna göre: Yargıtay 2. H.D.'...

    Yapılan yargılama sonucunda hafif kusurlu bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu, kusur durumu itibariyle erkek lehine tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından erkeğin tazminata yönelik istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/925 KARAR NO : 2021/170 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YUNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2018/266 ESAS 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Aile Mah. 2011/336 Esas, 2011/304 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını ve boşanma ilamı gereğince davalı ...'ın ortak çocukları küçük ...'a devredildiğini, muvaazalı bir işlem olmadığını beyan ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan ...'ın davaya cevap vermediği, duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ... ile dava dışı ... ün boşandığını, boşanma protokolüne göre dava konusu gayrımenkulün rücü şartı ile davalı ......

      Aile Mahkemesi'nin 2017/708- 881 E.K sayılı dosyası incelendiğinde; tarafların birlikte hazır bulunduğu 26/12/2017 tarihli duruşmada " ... maddi, manevi tazminat ve kendim için nafaka talebim yoktur.." açık beyanları üzerine tarafların TMK'nın 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, her nekadar hüküm kısmında yoksulluk nafakasına ilişkin bir karar mevcut değil ise de, TMK'nın 166/3. maddesi gereğince tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilebilmesi için tarafların boşanma ve ferileri olan tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası hususunda anlaşmaları gerekli olup, mahkeme tarafından tarafların bu konuda açık beyanlarının alındığı, karşılıklı olarak tarafların yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin olmadığı, bu beyanların tarafları bağlayacağı, (Yargıtay HGK 2012/3- 836- 2013/306 E.K) ve ilgili kararın taraflarca istinaf edilmemesi üzerine kesinleştiği, davacının davalı tarafça aldatılarak boşanmanın gerçekleştiği iddiası yönününden ise ilgili boşanma ilamını kaldıracak...

      Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" (TMK m. 175) ve “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." (TMK m. 174/1,2) denilmek suretiyle madde metinlerinde kusur unsuruna açıkça yer verilmiştir. Belirtilen kusur unsurunun; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumunu yorumladığı şüphesizdir. Boşanma davasının fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerine ilişkin uygulamada; isteklerin tümü yasadan kaynaklı birbirlerinin fer'i niteliğinde bulunduklarından boşanma kararı ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararlar, hükmün gerekçesiyle ve de gerekçede belirlenen "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların kusur durumu" ile birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar....

        , tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince takdir edilen iştirak nafakası ve manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, her ne kadar babanın bulunduğu yerde sosyal inceleme raporu alınmamış ise de; çocukların ayrılıktan bu yana anne yanında yaşamaları, çocuk Hiranur'un %100 engelli olup, anne bakım ve ilgisine muhtaç olması, babanın çocuklar ile ilgilenmemesi karşısında sosyal inceleme raporu da dikkate alınarak, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacının iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarına, davalının ise tüm istinaf başvurularının HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Boşanma yüzünden...

        UYAP Entegrasyonu