Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İradi olmayan davranışlar ve olaylar da, evlilik birliğini ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak derecede temelinden sarsabilir. Bu bakımdan işin esası incelenmelidir. Davanın kesin hüküm sebebiyle usulden reddi doğru bulunmamıştır. Açıklanan sebeple sayın çoğunluğun onama kararına iştirak edemiyoruz. 29.9.2015...

    İstinaf Sebepleri Davalı kadın vekili; davanın reddi gerektiğini, önceki davanın reddi kararının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın tesisi amacıyla ev kiraladıklarını, her fırsatta bir araya geldiklerini, bir arada yaşadıklarını, tazminat miktarlarının az olduğunu, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini, kabul edilen tazminatlar sebebiyle vekâlet ücretine hükmedilmediğini belirterek; davanın kabulü, tazminat miktarları, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri, velâyet ile tazminatlar sebebiyle vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını ve reddedildiğini, red kararının 20.04.2016 tarihinde kesinleştiğini, ret kararının kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçtiğini, ortak hayatın kurulamadığını, ortak çocuğun düğününden haberdar edilmediğini, davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle ortak hayatın kurulamadığını iddia ederek tarafların eylemli ayrılık sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Işıl'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....

        Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delilerle ispatlanmış bulunması gerekir. Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 14/05/2012 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 09/07/2015 tarihinde açılmıştır....

          Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 05.05.2010 tarihinde kesinleştiği, bu davanın ise 18.06.2013 tarihinde açıldığı görülmektedir. Davalı-davacı kadın vekili 21.10.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davacı-davalı erkeğin 2006 yılından beri davalı-davacıya bakmadığını, ilgilenmediğini, kendi haline terk ettiğini ve ...'daki yaşantısına devam ettiğini beyan etmiştir. Davalı-davacı vekilinin bu beyanı karşısında taraflar arasında görülüp ret ile sonuçlanan davanın reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık süre içerisinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında kadının fiili ayrılık (TMK md. 166/son) sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *13.12.2007 gün ve *3294-17442 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *davacı kadının ret edilen önceki boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olmasına ve Türk Medeni Kanununun md. 166/son koşullarının da oluşmamış bulunmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00) YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2008...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 166/4.maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, kararın 25.2.2005 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten başlayarak üç yıl geçtiği, bu süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu itibarıyla doğrudur. Boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, ortak hayatı kurmaktan kaçınan ve bir başka kadınla fiilen evliymiş gibi yaşayan eşine şiddet uygulayan davacı tamamen kusurlu olup, davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekir.(TMK.md.170/3) Toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan boşanma sebebinin varlığını kabule elverişli ve yeterli değildir.Bu itibarla davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK.md.170/3) gerekir.Oysa toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163, 164, 165 ve 166. maddesinde yer alan, boşanma sebeplerinden birinin varlığını kabule elverişli ve yeterli değildir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.Ancak hüküm kadın tarafından temyiz edilmemesine, aleyhe de bozma yapılamayacağına göre hükmün bu sebeple onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların resmi nikah kıyarak ortak hayatın kurulmasını düğün sonrasına erteledikleri ancak düğün alış verişi sırasında meydana gelen olaylar sonrası düğünün yapılamadığı ve ortak hayatın kurulamadığı, ortak hayatın kurulamamasının, tarafların birbirlerini yeterince tanımadan bir araya gelmeleri, birbirlerinin istek ve düşüncelerine karşılıklı olarak yeterince değer vermemeleri ve nihayetinde her iki tarafın ailelerinin tarafların ortak hayatı tesisinde yeterince yapıcı davranmamış olmasından kaynaklandığı bu durumda tarafların düğünün yapılmamasında ve ortak hayatın tesis edilememesinde eşit kusurlu oldukları, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması...

                      UYAP Entegrasyonu