un velayeti ile ilgili olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması yönünden bozulmuş diğer yönlerden onanmış olup, mahkemece bozma sonrası kesinleşen boşanma, tazminatlar ve kadın lehine hükmedilen nafakalar ve boşanma davasına ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik yeniden hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kararın tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166/son) istemine ilişkindir. İlk boşanma davası 25.02.2007 tarihinde açılmış, davanın reddine dair karar 23.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eldeki dava ise ilk boşanma davasının reddinden sonra süresi içerisinde açılmıştır. İlk boşanma davasının reddinden sonra tarafların farklı evlerde yaşadıkları kısa süreli bir araya gelmelerinin ortak hayatı yeniden kurmaya yönelik olmadığı, tarafların ve dinlenen tanıkların anlatımları ile toplanan diğer delillerden anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmuştur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın ve karşılık davanın, ayrılık süresinin bitiminden sonra açılan ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle boşanma isteklerine ilişkin olup, mahkemece de Türk Medeni Kanununun 172. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.10.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 13/04/2016 tarihli ilamı ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olması sebebiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda çocuk için 400 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası az olup, bozma ilamının amacına aykırı bulunmuştur....
MAHKEME KARARI Mahkemenin 12.03.2015 tarihli kararı ile, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık aylık 300,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 maddî, 5.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Birinci Bozma Kararı 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusura ilişkin gerekçesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren geçen üç yılı aşkın sürenin geçmiş olması ve ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle (TMK.m.166/son) tarafların boşanmalarına karar verilmiş olup, boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta davalıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığına, davalının manevi tazminat isteğinin, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir olayın bulunmaması sebebiyle, yoksulluk nafakası talebinin de "sürekli ve düzenli gelirinin bulunması" sebebiyle...
Dava TMK'nın 166/son maddesine dayalı kesin hükümden sonra 3 yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamaması ve TMK 166/1. Maddeye dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasıdır . İlk derece mahkemesince ilk davanın kesinleşmesinden sonra davacının davalı ile bir araya geldiği, müşterek konuta geldiğinde bir kaç hafta kaldığı, olağan aile hayatına devam ettiği bu haliyle ortak hayatın yeniden kurulduğu anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine , terditli evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep etmiş ise de, dava dilekçesinde bu sebebe dayalı davalı tarafa yönelik kusur isnadında bulunmadığı gibi, tanık anlatımları ile de evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve buna sebep olan olaylarda davalının kusurunu ispat edemediği gerekçesiyle her iki maddeden de açılan davanın reddine karar verilmiştir....
DAVA Davacı erkek dava dilekçesinde özetle, davalı kadın ile 2000 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle tarafları arasında geçimsizlik olduğunu ve tarafların ayrı yaşadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında erkekten kaynaklı geçimsizlik olduğunu, tarafların fiilen ayrı yaşadıklarını iddia ederek boşanma talebinin kabulü ile ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. III....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakalar ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının ve tazminatların miktarları, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılması, yoksulluk nafakasının reddi ve 14.02.2022 tarihli tashih şerhine yönelik istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve ferîleri ile zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddi sebebiyle erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. C....
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, erkeği beğenmediğini söyleyerek ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadına, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı kadın tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....