"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma (Ortak hayatın yeniden kurulmaması sebebiyle) Uyuşmazlık, boşanma istemine ilişkindir. Daha önce 2. Hukuk Dairesince temyizen inceleme yapılmıştır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafından eşi aleyhine daha önce açılmış olan boşanma davasının, 25.11.2008 tarihinde davadan feragat edilmiş olması sebebiyle reddedildiği, işbu davanın ise 26.03.2012 tarihinde açıldığı görülmektedir. Feragat sebebiyle reddedilen davadan sonra tarafların biraraya gelmedikleri, on yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, ortak hayatın yeniden kurulamadığı davacının bir başka kadınla birlikte yaşadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşıldığına göre, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesindeki boşanma sebebi gerçeklemiş olup, verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmuş, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiş, takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası da dosya kapsamına uygun bulunmuş, hükmün bu sebeple onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Davacı-davalı kadına ihtar kararı 07.05.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, kadın ihtara cevap vermemiş, ihtardan sonra 26.05.2015 tarihinde evlilik birliğin sarsılması hukuki sebebiyle boşanma davası açmış, erkek de 08.07.2015 tarihinde birleşen terk sebebiyle boşanma davası açmıştır. Mahkemece her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı kadın, erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, erkeğin kendisini evden kovduğunu ve ortak konuta dönmemekte haklı olduğunu ispat edememiştir. Terk sebebi ile usulüne uygun şekilde açılan bir boşanma davasının reddine karar verilebilmesi için, ortak konutu terk etmeye zorlanıldığının veya ortak konuta dönmemekte haklılığın davalı tarafça kanıtlanması gerekir (TMK m. 164/1). Toplanan delillerden usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen davacı-davalı kadın haklı bir sebebi olmadığı halde davet edildiği ortak konuta dönmemiş ve davada Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde aranan koşullar gerçekleşmiştir....
Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin açmış olduğu terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası “bu sebeple” reddedilmelidir; “....Nafaka davasında dinlenen tanık beyanlarına göre boşanma davasının davacısı koca kadını evden kovmuş terke zorlamıştır. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuda dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu itibarla Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Davacının terke dayalı davasının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...” (Y2HD, 15.06.2005, 9041-9271, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 131) .../ Gerek 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 164 f....
(Y2HD, 05.05.2004, 4901-5829, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 131) Görüldüğü üzere terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası ancak “terk edilen eş” tarafından açılabilir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 164 f. I hükmüne göre diğerini; -ortak konutu terk etmeye zorlayan, -haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de “terk etmiş” sayılır. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eşin açmış olduğu terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davası “bu sebeple” reddedilmelidir; “....Nafaka davasında dinlenen tanık beyanlarına göre boşanma davasının davacısı koca kadını evden kovmuş terke zorlamıştır. Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuda dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu itibarla Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir....
Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak "Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması" gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanunu'nun 171. maddesi uyarınca ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanununun 169. maddesinde gösterilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: ''Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; tarafların 06/01/1987 tarihinde evlendikleri, velayet altında müşterek çocuklarının olmadığı, tarafların evlilik birliği içinde uyumsuzluk veya tartışmalarının olmadığı, ancak davalı kocanın Şebinkarahisar ilçesinde yaşamak istediği ve buna davacı kadının karşı çıktığı, tarafların ortak konutunun İstanbul ilinde olduğu, davacı kocanın ortak konutu değiştirmek istemesi sebebiyle tarafların arasında tartışmalar olduğu tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Davalı kocanın ortak konutu Şebinkarahisar ilçesine taşımak istemesi ve bu hususta davacının rızasını almaması sebebiyle 4721 sayılı TMK.'...
Toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının 17.03.2014 tarihinde ortak konuttan ayrıldığı, davalı-karşı davacı erkeğin 29.09.2014 tarihinde terk ihtarı talebinde bulunduğu, ihtar kendisine tebliğ edilen davacı-karşı davalı kadının 19.02.2015 tarihinde ihtara cevap verdiği, terk sebebine dayalı davanın 23.06.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Terk sebebine dayanan boşanma davasının reddedilebilmesi için usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen ihtar edilen eşin haklı bir sebeple aile birliğine dönmediğinin gerçekleşmesi gerekir. Mahkemece, terk ihtarında ortak konutun anahtarının .../.... yerinin belirtilmemesi sebebiyle davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de, davacı- karşı davalı kadın terk ihtarına verdiği cevapta evin anahtarının kendisinde bulunmadığını ya da ortak konuta döndüğünü ancak eve giremediğini iddia etmemiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, daha önce açmış olduğu boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebiyle boşanma talep etmiştir. Davacı tarafından 15/04/2005 tarihinde davalı aleyhine bir boşanma davası açıldığı, bu davanın reddedilerek 05/01/2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı delil olarak bu dosyaya dayanmıştır. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve rededilmiş bir davanın varlığı, ret kararının kesinleşmesinden başlayarak üç yıl geçmesi ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulmamış olması "birliğin temelinden sarsılmış sayılmasına" yasal karine teşkil eder (TMK m.166/son)....
KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” genel boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olup, bu madde bir bütündür. Burada birden fazla boşanma sebebi değil, tek ve genel boşanma sebebi düzenlenmiştir. O da, “evlilik birliğinin temelinden sarsılmasıdır” Evlilik birliği, ister aynı maddenin (4.) fıkrasında gösterilen yasal karine sebebiyle temelinden sarsılmış olsun; ister, evlilik en az bir yıl sürmüş olması şartıyla, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin, diğerinin davasını “kabul” etmesi sebebiyle sarsılmış sayılsın; isterse bunlar olmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı araştırılıp ispatlanmış bulunsun, bu maddede gösterilen yasal şartların gerçekleşmesi halinde boşanma kararı verilir....