Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı- karşı davalı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı- karşı davacı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ... Aile Mahkemesince 2008/312, 2009/147 K sayılı, 18.11.2009 tarihli karar ile reddedildiğini, aradan üç sene geçtiğini ve bu süre içerisinde bir araya gelmediklerini, TMK m. l66/son gereği bu sürede ortak hayatın yeniden kurulmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması sebebine dayanmaktadır. O halde, daha önce reddedilen boşanma davasına ilişkin dava dosyası getirtilip incelenerek gösterilen delillerin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    Elazığ 1.Aile Mahkemesi'nin 2012/759 E.- 2013/500K. sayılı ilamı ile davacı-b.davalı kocanın açmış olduğu boşanma davasının “kadının kusurunun ispat edilememesi sebebiyle” reddine karar verildiği, 20/02/2014 tarihinde kararın kesinleştiği, iş bu davanın ise 05/10/20217 tarihinde açıldığı, bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede tarafların bir araya gelmedikleri ve ortak hayatın yeniden kurulamadığı, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı-b.davalı kocanın boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

    (1) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacının, kusur belirlemesi ile davacı-karşı davalının kabul edilen boşanma davasına ve fer'ilerine yönelik istinaf isteğinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle tarafların evlilik birliğini 1,5 yıl gibi uzunca bir süre daha devam ettirdikleri, taraflarca affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma davalarında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, ve bu olaylar sebebiyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilemeyeceğinden kusura ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine, davacı-karşı davalının ispat edilemeyen boşanma davasının reddine, alınan sosyal inceleme raporunda yer alan tespitler ve fiili durum gözetilerek ortak çocukların velâyetlerinin tedbiren anneye bırakılmasına, ortak çocuklar ile baba arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın eş ile ortak çocuklar yararına hüküm...

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, erkeğin davasının reddi ile kadının birleşen davasının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, zina hukuksal sebebine dayalı olarak usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmadığından İlk Derece Mahkemesince bu yönden hüküm kurulmamasında, tarafların gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, kadın bakımından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, kadının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışı ispat edilemediğinden, erkeğin davasının reddine karar verilmesinde, ortak çocuk ... yararına ergin olduğu tarihe kadar 472 1sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların bu yönlere ilişkin istinaf isteklerinin esastan reddine, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki birleşen boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen davanın kabulü, ortak çocuk yararına tedbir nafakası ve iştirak nafakası ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

            CEVAP Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının asılsız ve gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, erkek lehine 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

              Şu hale göre mahkemece davalı-davacı erkeğin davasının da kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, kadının kabul edilen boşanma davası ve reddolunan boşanma davası temyizin şümulü dışında bırakılmak suretiyle boşanma hükmü kesinleştiğinden, erkeğin boşanma talebinin konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda erkeğin boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3- Mahkemece, ortak çocuk 09.03.2003 doğumlu ...'un velayeti davacı karşı- davalı anneye bırakılmıştır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

                Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnızca ayrılığa ilişkin ise boşanma kararı verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir(TMK m.170). Somut olayda, davalı kadının boşanmak istememesi ve davalı tanıklarının tarafların geçimsizliğine yönelik görgüye dayalı beyanlarının olmaması ayrılık kararı verilebilmesi için yeterli değildir. Dosya kapsamından ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının ortaya konulamadığı, evlilik birliğinin yeniden tesis olunamayacak şekilde temelinden sarsıldığı sabittir. Bu nedenlerle açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu