Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK. m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının az kusurlu olduğu, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....

    Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 14.04.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 15.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan 1 yıldan uzun bir süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen nafaka talepleri ile maddi-manevi tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında eşinin annesine "çirkef kadın" diyerek hakaret eden kadının da boşanmaya sebep olan olaylarda az da olsa kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin...

        tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından nafaka ara kararına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının.....Aile Mahkemesi'nin 2010/328 Esas-2011/1050 Karar sayılı boşanma ilamını sunarak, ilam ile nafaka miktarının artırılması nedeniyle borçluya icra emri tebliğini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce düzenlenen 20.08.2013 tarihli örnek 4-5 icra emrinin 28.08.2013 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ara karar ile verilen tedbir nafakasının mahkeme kararının kesinleşmesi ile son bulacağı, boşanma kararında yoksulluk ya da iştirak nafakası ile ilgili hüküm kurulmamasına rağmen 20.08.2013 tarihli icra emrinde bu tarihe kadarki nafaka ile bundan sonra işleyecek nafaka miktarının istendiğini ileri sürerek, 20.08.2013 tarihli icra emrinin iptaline...

          Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlâki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir....

            Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak Afşin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/992 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararı ile boşandıkları,erkeğin kadına karşı anlaşmalı boşanma davası açtığı, ekinde taraflarca imzalanmış 02.12.2014 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün sunulduğu, bu protokolde boşanma, nafaka, tazminat ve velayet konularıyla beraber "Eşler kendilerine ait eşyaları alacaktır.’’ hükmüne yer verildiği, kadının da dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde protokolde yazılı tüm hususlarda anlaştıklarını beyan ettiği, 13.01.2015 tarihli yargılama oturumunda tarafların birbirlerinden hiçbir talebi bulunmadığını beyan ettikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları gereği birbirlerinden nafaka ve tazminat konusunda talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir....

              Davalı-davacı bu kez, tedbir nafakası davasında ileri sürdüğü vakıaları, boşanma sebebi yaparak erkeğin boşanma davasına karşı 05.12.2013 tarihinde boşanma davası açmıştır. Önceki nafaka davasının açılmasından daha önceki bir tarihte başlamak üzere; tarafların ayrı yaşamaya başladığı, nafaka davasının açılmasından sonra da yeni bir olayın meydana gelmediği; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, aksini kanıtlar nitelikte bir delil de bulunmamaktadır. Kadın açtığı nafaka davasında, " huzursuzluk çıkarıp bağırıp çağırdığı, sık sık müşterek haneyi terkedip gittiği, evi ve çocukları ile ilgilenmediği gerekçesiyle kusurlu bulunarak ayrı yaşamada haklı bulunmayıp" davası reddedilip kesinleştiğine ve daha sonra da yeni bir olay meydana gelmediğine göre; davacı-davalıya bir kusur yüklenmesi doğru değildir. O halde, kadının davası yönünden Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşulları oluşmamıştır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki birleştirilen boşanma ve nafaka davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.02.2012 (prş)...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.09.2012 (Çrş)...

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2012 (Pzt.)...

                      UYAP Entegrasyonu