Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka - Aile Konutu Şerhi Konulması ve Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması - Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka, aile konutu şerhi konulması ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına" ilişkin dava ile davalı (koca) tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (kadın) tarafından, birleştirilen boşanma davası, müşterek çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemiş olması ve kendisi için hükmedilen nafakanın miktarı, ayrılık talebi hakkında karar verilmemiş olması yönlerinden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, kadının nafaka davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tasarruf yetkisi sınırlandırılmasına ilişkin talebin reddi sebebiyle lehine vekalet ücreti tayin edilmememiş olması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkilinde olduğunu beyan ederek, her bir çocuk için ayrı ayrı 350 TL. iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ,evlilik birliği içindeki tüm mallardan feragat ettiğini, davacının da, boşanma sırasında çocuklar için nafaka talep etmeyeceğini belirttiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacı babanın boşanma sırasında çocuklar için nafaka talep etmeyeceğini belirttiği, boşanma tarihinden bu güne kadar da tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişikliğin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır ( TMK. nun 327/1. maddesi ).Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava ve fer'ileri yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise birleşen nafaka davasında hükmedilen nafakanın başlangıç tarihi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; a-Davalı-davacı kadının, birleşen nafaka davası kabul edildiği halde, hükümde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin gösterilmemiş olması doğru görülmemiştir....

        Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadının nafaka davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 197 inci maddesi. 3....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/433 E-2010/70 K. sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalı kadın lehine aylık 400 TL tedbir nafakasının 01.07.2009 tarihinden itibaren tahsiline, karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm boşanma ve nafaka yönünden Yargıtay 2.Hukuk Dairesi tarafından onanarak 11.01.2012 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nunda yoksulluk nafakası 175.maddede düzenlenmiştir. Buna göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.'' TMK'nun 169.maddesine göre de; ''Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.''...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka ve Manevi Tazminat-Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka ve manevi tazminat" davası ile davalı (koca) tarafından bağımsız olarak açılan "boşanma" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, birleştirilen boşanma davası, nafaka davası ve tedbir nafakasının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (kadın)'ın boşanma davası süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesine göre kendisi ve çocukları için tayin edilen tedbir nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; a)Mahkemece "evlilik birliğinin temelinden...

              Somut olayın açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesine gelince; Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine göre boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince; boşanmaya neden olan olaylarda; kadının kusursuz ve erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, boşanmaya ve fer'ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı-davacı erkek tarafından boşanma kararına itiraz edilmeksizin; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'na göre; boşanma davalarının eki niteliğinde sayılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" (TMK m. 175) ve “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

                Somut olayın açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesine gelince: Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine göre boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince; boşanmaya neden olan olaylarda; kadının kusursuz ve erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, boşanmaya ve fer'ilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı erkek tarafından boşanma kararına itiraz edilmeksizin; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’na göre; boşanma davalarının eki niteliğinde sayılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz” (TMK.m.175) ve “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

                  Somut olayın açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesine gelince: Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine göre boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince; boşanmaya neden olan olaylarda; kadının kusursuz ve erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, boşanmaya ve ferilere ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı erkek tarafından boşanma kararına itiraz edilmeksizin; kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'na göre; boşanma davalarının eki niteliğinde sayılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" (TMK m. 175) ve “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

                    İlk Derece Mahkemesince, erkek tarafından önceki tarihte açılan boşanma davasında verilen boşanma hükmünün kesin hüküm oluşturması nedeniyle boşanma konusunda açılan davanın usulden reddine, yine önceki tarihli davada kadının kusurlu bulunması nedeniyle şartları oluşmayan nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; kadının boşanma davası hakkında önceki boşanma davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle boşanma davası konusuz kalmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus temyiz konusu edilmediğinden yanlışlığa değinilmesiyle yetinmek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu