Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA 1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının evlilik birlikteliğinin yüklediği yükümlülükleri davacı eşine karşı yerine getirmediğini, davalının sadece çocuklarıyla ilgilendiğini, müvekkilinin, davalı kadını bir erkekle otele girdiğini gördüğünü sorduğunda davalının, kahvaltı yapmak ve dertleşmek amaçlı otele gittiğini beyan ettiğini, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek boşanmalarına, 300.000,00 TL manevî tazminata ve edilinilmiş malların paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davacı vekili 21.03.2022 tarihli dilekçesinde özetle; tarafların aralarına anlaşmış olduklarından dolayı davalı aleyhine açılan zina nedeniyle boşanma davasından feragat ettiğini yazılı dilekçe ile beyan etmiştir. 3.Davacı vekili 27.04.2022 tarihli dilekçesinde özetle; açmış oldukları boşanma ve mal rejimini içeren davada 21.03.2022 tarihli dilekçede de belirtildiği üzere zina nedenine dayalı boşanma davasından feragat ettiğini, mal paylaşımı ile ilgili...

    Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlenme tarihinden, boşanma dava tarihine kadar taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179). Dava dosyasının incelenmesinde eldeki dava dosyasının Özalp Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/34 E. sayılı dava dosyasından tefrik edildiği, ziynet alacağına dayalı talebinde 2019/34 E. sayılı dava dosyasından tefrikine karar verildiği ancak hangi esasa kaydedildiğinin mevcut hali ile görülemediği anlaşılmıştır. Mal rejimine dair görülmekte olan dava dosyası incelendiğinde davacı tarafın düğünde takılan 14 adet tam altının eşi tarafından satılarak araba alındığı iddiasında bulunduğu, yargılama esnasında dinlenen tanık Cahit Koruli'nin de bu mahiyette beyanda bulunduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’ın maliki olduğu 354, 2274, 2449, 3047 ve 3205 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını satış göstermek suretiyle davalıların murisi olan oğlu ...’a temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., dava konusu taşınmazlara ilişkin satış işleminde muris muvazaasının söz konusu olmadığını, murisin çocukları arasında adaletli mal paylaşımı yapmak amacıyla ve sürekli olarak bakım ve gözetimi ile ilgilenen oğluna bu hizmetleri karşılığında taşınmazlardaki hisselerini devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        ın kat mülkiyeti kurulu 389 ada 138 parseldeki 3 nolu meskenini 12.05.2000 tarihinde davalı ikinci eşine satış göstermek suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile muris adına tescile, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal ve tescile, mümkün olmaz ise tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, öte yandan binanın mirasbırakana ait olup diğer bağımsız bölümlerde davacı ile dava dışı mirasçının oturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakanın amacının mirastan mal kaçırmak olmayıp, mirasçıları arasında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde miras paylaşımı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; bahsi geçen dönemde şirketin tasfiye halinde olduğunu ve şirketin hiçbir mal varlığı bulunmadığını, bu nedenle vergi cezalarını şirket ortağı olan müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, dosyanın muhteviyatında şirketin aciz halinde olduğunu gösteren birçok delil bulunmasına rağmen mahkemece söz konusu delillerin göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, bu hususta bilirkişi incelemesi de dahil olmak üzere hiç bir araştırma yapılmadığını, boşanma protokolünde mal paylaşışımı yapılırken hak ve alacakların hangi mal varlığına ilişkin olduğunun tek tek belirtilmesi gerektiğini, bahsi geçen mal paylaşımı sözleşmesinde de borç kalemleri ayrı ayrı gösterildiği halde kamu borçlarını müvekkilinin üstleneceğine dair bir anlaşma bulunmadığını, protokolde açıkça düzenlenmeyen hususların protokol dışında kalacağını, bu nedenle vergi borcunun boşanma protokolünün kapsamı dışında bırakıldığını, dava konusu re’sen vergi tarhiyatı ve vergi cezasında öngörülemezlik söz konusu...

            Aile Mahkemesinde 2016/122 Esas 2018/305 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası görüldüğünü ve boşanma kararının kesinleştiğini, taraflar arasındaki mal rejiminin boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan boşanma davasının açıldığı tarihte sona erdiğini, evlilik birliği süresi içerisinde 2011 yılında müvekkilin bilgisi dışında davalı taraf emekli olduğunu ve emekli ikramiyesini aldığını, ayrıca borsada yatırımlarda bulunduğunu ve oldukça yüklü mevduatlar edindiğini, bugüne kadar müvekkilinin hakkı olan miktarı tarafına ödemediği ve bu hususta bir anlaşma sağlanamadığı için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, ancak davalı yanın dava süreci içerisinde ve kötü niyet ile müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile mal kaçırmak için tüm birikim ve kazançlarını başka hesaplara aktarma ihtimali olduğundan öncelikle Halk Bankası, Vakıf Bank ve Akbank'ta bulunan mevduat ve borsa gelirlerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmek zarureti hasıl olduğunu bildirerek hesaplarında bulunan...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2258 KARAR NO : 2022/2244 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2022/508 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 2009 yılından bugüne kadar evli olduklarını, müvekkilinhin henüz 15 yaşında iken ailesinin isteği ile görücü usulü ile evlendiğini, evliliği resmiyete dökülmemiş sadece dini nikah yapıldığını, resmi nikahlarının ise 2015 yılında yapıldığını...

            Taraflar 4.7.1977 tarihinde evlenmiş, 28.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 5.3.2008 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Dava konusu 2438 parsel 26.11.1999, 665 ada 7 ve 10 parseller 21.12.1999, 2071 parsel 7.3.1994 ve 258 ada 142 parselde 6 nolu mesken ise 31.10.1990 tarihinde ... adına satın alınarak tapuya tescil edilmişlerdir....

              K A R A R Davacı avukat olduğunu, davalının vekili olarak boşanma davası ile birlikte malvarlığı paylaşımı davasını da takip ettiğini, davalının görev yapmasını engellemesi üzerine davadan çekilmek zorunda kaldığını, vekalet ücretinden fazlasını saklı tutarak takip yaptığını, itiraz edilince açtığı davada aslin haksız olduğu kabul edilerek 30.000 TL için itirazın iptal edildiğini, düzenlenen avukatlık ücret sözleşmesinde dava değerinin tüm mal varlığı üzerinden hesaplanacağı ve dava değerinin % 10'unun vekalet ücreti olarak kendisine ödeneceğinin kararlaştırıldığını, takip ettiği davada davalının talep ettiği mal varlığı değerinin 416.750 Euro olduğunu, vekalet ücretinin 41.675 Euro yaptığını, bunun 30.000 TL'nın daha önce yaptığı takiple tahsil edildiğini, bakiye alacağının bir kısmının tahsili için yaptığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir....

                İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve diğer tebligatların davalıya tebliğinin usulüne uygun olmadığını, boşanma davası harcının tamamlanmadığını, ziynet alacağı ve mal paylaşımı talebi yönünden harç yatırılmadığını, ziynet alacağı davasında dava kısmen kabul edilmesine rağmen yargılama giderlerinin tümünün erkeğe yüklendiğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının tam kusurlu olduğunu, kadının ziynet alacaklarının cins, ayar, nitelik, miktar ve değerini belirtmediğini ve ziynet eşyalarının kadın tarafından bozdurulup harcandığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

                  UYAP Entegrasyonu