da olması nedeniyle ücretinin kendisince verilmesine rağmen davalı adına tescil edildiğini, tarafların kesinleşmiş mahkeme kararı gereğince boşandığını, boşanmakla bağışlamadan rücu koşullarının oluştuğunu belirterek öncelikle bu sebeple, olmadığı takdirde genel hükümler uyarınca, bu da olmadığı takdirde aile emvalinin paylaşımı suretiyle taşınmazın tapusunun iptali ile ecrimisil talebinde bulunmuştur. Somut olayda uyuşmazlığın bağışlamadan rücu sebebine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, TMK'nın aile ve mal rejimine ilişkin hükümlerin tatbikini gerektiren bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davada görevli mahkeme aile mahkemesi değil genel mahkemelerdir. Bu durumda uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/09/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....
Davalı, mirasbırakanın taşınmazlarını henüz tapuya kayıtlı değilken mirasçıları arasında hak dengesini gözetir şekilde paylaştırdığını,daha sonra taşınmazların kadastro tespitleri ile devredilen mirasçı adına tescil edildiğini, davacıların murisi ...’e de 3 adet taşınmaz verildiğini, dava konusu taşınmazın da mirasbırakan tarafından kadastro tespitinden önce eşi ...’a verildiğini, ancak taşınmazın kadastro tespitinde sehven muris adına tescil edildiğini, uzun yıllardır mirasbırakının bakımının kendisi tarafından yapıldığı için taşınmazın kendisine devredildiğini, amacın mal kaçırmak olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın amacının mirasçıdan mal kaçırmak değil, mal paylaşımı yapmak olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğe kusur olarak yüklenen davacıyı darp ettiği vakıasının duyumdan ibaret olup kanıtlanamadığı, hakaret vakıasının da dinlenen tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı fakat mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin yine de ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ziynet alacağı davası yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesinde 20 adet çeyrek altın 1,5 metre kordon gerdanlık ve 5 adet bileziğin (tahminen 150 gr) aynen veya bedelinin tahsilini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMES TARİHİ : None NUMARASI : 2023/348 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Talep eden davacı 15/09/2023 tarihli dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı olan tüm taşınır ve taşınmaz mallara ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, mahkememizce ihtiyati tedbir kararının eksik verildiğini beyan ederek davalı adına kayıtlı 2 adet araca da ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu ve dava dosyası....
Davacı 3.kişi borçlu eşi ile aralarında mal paylaşımı yaptıklarını ileri sürmesine karşın, dosyaya bu yönde bir delil sunmuş değildir. Buna göre, İİK.nun 97/a maddesinin birinci fıkrasının 2.cümlesi gereğince, haczedilen mahcuzları borçlu ile 3.kişinin birlikte elde bulundurdukları, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu 3.kişi ile eşi olan borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya ve hacizleri önlemeye yönelik danışıklı işlemler yapıldığı, bu nitelikteki işlemlerin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Davacı tarafından ibraz edilen ve çoğunlukla borcun doğumundan sonraki tarihlere ilişkin olan belgelerin her zaman temini mümkün olup, yasal mülkiyet karinesinin aksinin ispat edildiğinden söz edilemez. O halde, açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında, mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı 3.kişi borçlu eşi ile aralarında mal paylaşımı yaptıklarını ileri sürmesine karşın, dosyaya bu yönde bir delil sunmuş değildir. Buna göre, İİK.nun 97/a maddesinin birinci fıkrasının 2.cümlesi gereğince, haczedilen mahcuzları borçlu ile 3.kişinin birlikte elde bulundurdukları, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu 3.kişi ile eşi olan borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya ve hacizleri önlemeye yönelik danışıklı işlemler yapıldığı, bu nitelikteki işlemlerin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır. Davacı tarafından ibraz edilen ve çoğunlukla borcun doğumundan sonraki tarihlere ilişkin olan belgelerin her zaman temini mümkün olup, yasal mülkiyet karinesinin aksinin ispat edildiğinden söz edilemez. O halde, açıklanan bu hukuki ve maddi olgular karşısında, mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Paylaşımı, Maddi ve Manevi Tazminat Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * kısmen bozulmasına kısmen onanmasına dair Dairemizin * 21.4.2008 gün ve * 6331-5735 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00)'er YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90)'ar YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2008 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm mal paylaşımı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2012 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Paylaşımı #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin *30.01.2007 gün ve *10240-783 sayılı ilamiyle*onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. #Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (27.00) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 19.07.2007 Prş....