Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 31.07.2013 tarihli ve 2012/376 Esas, 2013/858 Karar sayılı kararı ile de, davanın, davalı eşin üçüncü kişi olan diğer davalıya mal kaçırma amacıyla üzerine kayıtlı olan taşınmazı devrettiğinden bahisle açılan kooperatif hissesinin satışının iptali davası olduğu, bilahare davacı vekili tarafından davanın boşanma davasının açılmasından sonra davalarının mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili katılma alacağı davası niteliğinde olduğunun belirtildiği, son celse davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile muvazalı satıldığı iddia edilen taşınmazın satışının iptali ile müvekkili ve davalı eşi adına tescilini talep edildiği, davacı ve davalı eşi arasında boşanma davasının bulunduğu ve davanın ret ile sonuçlanarak kesinleştiği, boşanma davasının ret olunması sebebiyle taraflar arasındaki evliliğin halen devam ettiği ve mal tasfiyesinin gerçekleşmeyeceği, katılma alacağı davasının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, işbu karar davacı vekili tarafından...

    UYAP’tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, taraflar 19.09.1994 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.05.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Gebze İl sınırları içinde bulunan 2446 ada 9 parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölüm 06.04.1999 tarihinde davalı adına satın alınmak suretiyle tescil edilmiş olup, halen davalı adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerine 16.01.2009 tarihinde aile konutu olduğuna dair şerh konulmuştur....

      Mahkemece, boşanma davasının açıldığı tarihte davalının üzerinde kayıtlı araç bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 15.03.2002 tarihinde evlenmiş, 01.10.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.10.2006 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava; katılma alacağı isteğine ilişkindir....

        bu mal varlığının 01/01/2002 tarihinde sonra edinilmesi sebebi ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 2 adet dükkan ve 1 adet aracın boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle boşanma davasının açıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olan işbu mal varlığının tasfiyeye tabii tutulmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, zina nedeni ile verilmiş bir boşanma kararı da olmaması sebebi ile TMK 236/2 maddesinin uygulanma ihtimalinin olmadığı, mal varlığının muhtemel karar tarihindeki değerlerinin yarısı üzerinden davanın kabulünün de doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        bu mal varlığının 01/01/2002 tarihinde sonra edinilmesi sebebi ile edinilmiş mallara katılma rejimine tabii olduğu, 2 adet dükkan ve 1 adet aracın boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişiye devredildiği, bu nedenle boşanma davasının açıldığı tarihte halen davalı adına kayıtlı olan işbu mal varlığının tasfiyeye tabii tutulmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, zina nedeni ile verilmiş bir boşanma kararı da olmaması sebebi ile TMK 236/2 maddesinin uygulanma ihtimalinin olmadığı, mal varlığının muhtemel karar tarihindeki değerlerinin yarısı üzerinden davanın kabulünün de doğru olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Taraflar 26/12/1996 tarihinde evlenmiş, 09/07/2012 tarihinde açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi üzerine Yerköy Aile Mahkemesinde 26/12/2013 tarihinde açılan davanın kabulüne ilişkin kararın 19/02/2014 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2. m.) Taraflar arasında evlenme tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m.). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....

        Maddesi gereğince veliye çocuğun varsa mal varlığını gösteren bir defter vermesi ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşen önemli değişikliklerin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 aylık süre verilmesine, verilen süre içinde hususların yerine getirilmemesi halinde TMK'dan 360. Ve 361....

        Sadece, mal talepleri yoktur ibaresi yer almaktadır. Mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmek mal rejimi davalarının mantığına ve hakkın özüne aykırı düşer. Mal tabiri oldukça dar bir kavramdır. Bu nedenle bu tabirin katkı payı ya da edinilmiş mallardan kaynaklanan taşınır ya da taşınır niteliğindeki eşyaları da kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, “mal” tabirinin tüm eşyaları kapsadığı gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmesi yönündeki değerli çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"... tarafların 19.08.2002 tarihinde evlendikleri, boşanma davasının açıldığı 27.12.2013 tarihine kadar olan dönemde sözleşmeye dayalı başka bir mal rejimini seçmediklerinden evlenme tarihi ile mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi (TMK.'nun madde 202/1) geçerlidir. Taraflar arasında boşanma davasının açıldığı tarih olan 27.12.2013 tarihinde mal rejimi sona ermiştir. Eşlerin çalışma karşılığı kazançları, kişisel mallarının gelirleri edinilmiş maldır. Bu sebeple evlilik tarihi ile boşanma tarihi arasında hangi eşin çalışıp kazandığının dava konusu malların edinme bedellerini çalışma karşılığı kazançları veya kişisel mallarının geliri ile kimin ödediğinin bir önemi yoktur....

          Dava mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar 26/04/1998 tarihinde evlenmiş, 19/10/2015 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 05/01/2016 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar eşler arasında 743 sayılı TKM'ne göre mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m.202). Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların Bakırköy 7....

          UYAP Entegrasyonu