DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Dava dilekçesi davalı-davacı kadına 25.10.2019 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı-davacı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. 2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, kadın eş lehine boşanmanın fer'îlerine ve düğünde takılan ziynet eşyalarının bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2020 tarih ve 2019/727 Esas 2020/1677 Karar sayılı kararı ile; dosyaya sunulan notun barışma müzakeresi niteliğinde olduğu, kadından kaynaklanan kusurların affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığını gösterecek nitelikte olmadığı, davalı-davacı erkeğin birleşen dava dilekçesi ile sadakatsizlik ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinde bulunduğu, davalı-davacının sadakatsizlik ve onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma yönündeki isteği açıklattırılarak taraf delilleri birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen KALDIRILMASINA, her iki dava yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE karar verilmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, erkeğin kabul edilen kusurlu davranışları yanında kadının erkeğe onur kırıcı sözler söylediği, "Sen adam değilsin, annenin sözünü dinliyorsun." dediği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına karşılık mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalı-karşı davacı kadının da davacı-karşı davalı erkeğe "Sen adam değilsin, annenin sözünü dinliyorsun" diyerek onur kırıcı sözler söylediği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi’nin 2019/31 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı boşanma davası açtığını, müvekkilinin ilk duruşmada davayı ve boşanma isteğini kabul etmediğini, davalının bir hafta sonra eve geleceğini bildirdiğini, müvekkilini Yeşim D. isimli bir kadın arayarak, eşinden boşanması konusunda kendisini tehdit ettiğini, bu olaylardan şüphelenen müvekkilinin tapuya gittiğinde, her iki evin de Yeşim D.ye satıldığını öğrendiği davalının evleri birlikte yaşadığı Yeşim D.ye devrettiğini, boşandıktan sonra evleneceklerini beyan ettiğini, davalının başka bir kadınla yaşaması nedeniyle öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina sebebiyle, bunun kabul görmemesi halinde davalının müvekkilinin hayatına kast edecek şekilde kendisini nefessiz bırakacak kadar boğazını sıkarak darp etmesi nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle, kabul görmemesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı tarafından kusura, çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alınmasına aleyhe hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarına, davacı tarafından ise nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle (TMK 162 ) ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasıdır. TMK 162. Maddesine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tarafların müşterek çocukları davacı kadının gösterdiği tanıklardır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı tarafından kusura, çelişkili tanık beyanlarının hükme esas alınmasına aleyhe hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarına, davacı tarafından ise nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle (TMK 162 ) ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasıdır. TMK 162. Maddesine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tarafların müşterek çocukları davacı kadının gösterdiği tanıklardır....
İlk derece mahkemesi bozma ilamına uymuş, yeniden yaptığı yargılama sonucunda; "Davacının TMK 161,162 ve 163. maddeleri gereğince açılan boşanma davasının reddine, davacının TMK 166/1-2 maddeleri gereğince açılan boşanma davasının kabulüne" karar vermiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiş, ancak, davacı taraf daha sonra temyiz isteminden feragat etmiştir. Bozma ilamına göre; ıslah sonucunda davanın, zina (TMK m. 161), onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası haline geldiği anlaşılmaktadır. Bozma ilamına uyulması nedeniyle de taraflar için bu durum artık usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Dolayısıyla, ortada evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası kalmamıştır. Hal böyleyken, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın tarafından pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlar nedeniyle de boşanma davası açılmış ise de boşanmaya karar verilebilmesi için kusurun özel ağırlığı gerekli olup kötü muamele ve onur kırıcı davranışın ağırlığı ispat olunamadığından kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 maddesine dayalı davasının reddine, erkeğin, kadının kusurunu ispat edecek herhangi bir delil ve belge ibraz edemediği, ağız kokusu ispatlanamadığı gibi bu konuda tedaviye yanaşmadığı konusunun da ispatı gerektiği gerekçesiyle erkeğin davasın ispat edemediğinden davalı-davacı erkeğin birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Ancak; TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, 29/01/2013 tarihli olay, yakalama, tespit ve muhafaza tutanağında göçmenlerin aracın arka tarafında oturur vaziyette olduklarının belirlendiği dikkate alındığında; yirmi dört kaçak göçmenin panelvan tipi bir kamyonet ile taşınmasında yukarıda belirtilen durumlar söz konusu olmadığı gibi bu yöndeki kabule dayanak yapılabilecek bir göçmen beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla, Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olmadığı olayda, yerinde olmayan gerekçeyle TCK’nın 79/2-b maddesinin uygulanması, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK...
Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218-241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....