Aile Mahkemesi'nin 30/03/2022 Tarih, 2021/200 Esas 2022/136 Karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın evliliğinin başından beri müvekkiline ölçüsüz bir şekilde her daim ağır şiddet uyguladığını, evliliklerinin ilk yıllarında müvekkili hamileyken davalının uyguladığı şiddet neticesinde çocuğunu düşürdüğünü, davalının müşterek çocuklara da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı karşı davacı taraf karşı dava dilekçesinde dava konusunu; zina, pek kötü ve onur kırıcı muamele, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak göstermiş, ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın karşı dava yönünden zina , pek kötü ve onur kırıcı muamele ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak tespiti yapılmasına rağmen karşı dava yönünden davanın zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olarak kabul edilip hüküm fıkrasında zina ve pek kötü onur kırıcı muamele nedeniyle açılan karşı dava ile ilgili olumlu -olumsuz bir hüküm kurulmadan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan karşı davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de bu konuda tarafların istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle bu hataya değinilmekle yetinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen boşanma davası, kadının davasında kusur belirlemesi, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı ile vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla zina ile pek fena ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı boşanma talebinin reddi ile tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur...
GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle ispatlanmadığından zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddine, Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sebebi ile boşanma talebinde bulunulmuş ise de; erkeğin davranışın boşanma sebebi oluşturması için, eşin vücut bütünlüğüne veya sağlığına yönelmesi ve bu davranışın zulüm veya işkence boyutunda olması gerektiğinden şartları oluşmadığından bu sebebe dayalı boşanma talebinin reddine, erkek eşin işlediği suç sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığına yönelik iddiası dinlenen tanık beyanlarının, erkeğin işlediği suç sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığına dair beyanda bulunmadığı, bu haliyle davacı kadının 4721 Sayılı Kanunun 163 üncü maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi için delillerin yeterliliği konusunda vicdani kanaat oluşmadığı, 164 üncü maddedeki şartlar oluşmadığı, erkek...
Ancak; TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, 30/11/2014 tarihli olay, yakalama, tespit ve muhafaza tutanağında göçmenlerin aracın arka tarafında oturur vaziyette olduklarının belirlendiği dikkate alındığında; 6 kaçak göçmenin tır ile taşınmasında yukarıda belirtilen durumlar söz konusu olmadığı gibi bu yöndeki kabule dayanak yapılabilecek bir göçmen beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla, kaçak göçmenlerin dorse içerisinde iken X-Ray cihazından geçmelerini sağlamak şeklinde işlenen eylemde Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin veya hayatı bakımından tehlike oluşturacak bir durumun söz konusu olmadığı olayda, yerinde olmayan gerekçeyle TCK’nın 79/2. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, onur kırıcı davranış sebebine dayalı açtığı boşanma davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; Antalya 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, kendi boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, erkeğin birleşen Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddesine dayalı boşanma davasının reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davalı-davacı erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenen onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü, kadının zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadının pek kötü ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı davasının ise kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma karşı dava pek kötü onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "açılan dava ve karşı davanın kabulü ile," TC Kimlik Nolu davacı-karşı davalı T1 ile TC Kimlik Nolu davalı-karşı davacı T3 TMK madde 166/1 uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir....