Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, birleşen davanın kabulü, davalı-davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminat ile tedbir-yoksulluk nafakası bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebi (TMK166/1- 2) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacı-karşı davalının zina ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının reddine, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak taleplerinin tümden kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

Temyiz Sebepleri Davalı-karşı davacı vekili, tarafların davacı-karşı davalının ailesinin evinde yaşaması nedeniyle müvekkilinin psikolojik baskı altına alındığını, hakaret edildiğini ve babası tarafından onur kırıcı sözler söylendiğini, müvekkilinin ailesinin ihtiyaçlarını karşıladığını, davacı kadının telefonunda bir tanem hitabı ile mesajlaşmalarının olduğunu ve müvekkilini aldattığını, tazminat kararının verilmesinin hatalı, miktarlarının fahiş olduğunu beyanla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki boşanma davası, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2018/923- 2021/70 DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Dairemizi 22/04/2021 tarih, 2021/565 esas, 2021/580 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2018/923- 2021/70 DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Dairemizi 22/04/2021 tarih, 2021/565 esas, 2021/580 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....

    Uyuşmazlığın çözümüne ilişkin ilgili yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış" başlıklı 162. maddesi; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur" hükmüne haiz olup, aynı Yasanın "Evlilik birliğinin sarsılması" başlıklı 166/I-II. maddesi ise; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

      Bir şahısla gönül ilişkisi olduğunu ve aldattığını, davalının ikinci bir telefonunun olduğunu, evde gizli saklı görüşme yaptığını, bu durumun müşterek çocukların beyanları ile anlaşıldığını, davalının sadakat yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, müvekkilini aldattığını ve haysiyetsiz yaşam sürdüğünü, evlilik birliğinin temelden sarsıldığını, zina sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aksi halde davalının haysiyetsiz, pek kötü ve onur kırıcı davranışları nedeniyle tarafların boşanmalarını, bunun da kabul görmemesi halinde tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakası ve nafakaların ÜFE oranında artırılmasını, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddi ve 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir....

      Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış şeklinde bir kusurun gerçekleşmediğini, erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, erkeğin evş terk ederek başka bir kadın ile beraber yaşadığının erkek tarafından açılarak reddedilen ... 5. Aile Mahkemesi dosyası ile sabit olduğunu, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğunu, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, erkeğin mal varlığının fazla olduğunu ve mal kaçırma gayesi ile hareket ettiğini, kadının İsviçre'den emekli olmadığını, boşanma ile yoksulluğa düşeceğini ileri sürerek kararın erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açtığı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

        Davalı-davacı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, esas davanın kabulü, kısa kararda esas dava reddedildiği halde gerekçeli kararda sehven kabul yazılması, TMK'nun 162. maddesine dayalı açılan karşı davanın reddi, maddi-manevi tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf etmiştir. Taraf vekilleri istinaf başvurusuna cevap vermemişlerdir. Esas dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Birleşen karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması, akıl hastalığı ve pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir....

        Bu haliyle erkeğin kadına tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 4.bendinin yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, boşanma kararının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusurunun bulunmadığı, boşanmakla evlilikte mevcut ve beklenen menfaatlerinin zarar göreceği, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alındığında TMK 174.madde yasal şartları kadın lehine oluşmakla kadına lehine maddi ve manevi tazminat verilmesi doğrudur....

        UYAP Entegrasyonu