İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zina ve onur kırıcı davranış boşanma sebeplerinin oluştuğu ve ispat edildiği halde bu yönde karar verilmemesinin doğru olmadığını, davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun belirtilmemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, yoksulluk nafakasının yıllık enflasyon oranında artırılmasına karar verilmediğini belirterek; zina ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya hükmedilmemesi, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları ile yoksulluk nafakasının yıllık enflasyon oranında artırılmaması yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ön inceleme duruşmasının yapılmadığını, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tek tek belirlenmediğini, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, gerekçede sadece davacının beyanlarının esas alındığını, müvekkilinin beyan ve delilerinden bahsedilmediğini,...
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın boşanma yönüyle kesinleştirilmesini, ziynet alacağı yönünden sundukları deliller ile iddialarını ispatladıklarını, ret kararının yerinde olmadığını, nafaka ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava,TMK 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması ile hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan TMK 162. maddesi gereğince boşanma ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı/k.davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu anlaşılmakla davalı/k.davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yerel mahkemenin gerekçeli kararında karşı dava bölümünde bulunan tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin 3 nolu bendinin tedbir nafakası kısmından sonraki yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün tümden kaldırılmasına, bu konuda yeniden hüküm kurularak TMK 175 maddesi gereğince davalı/k.davacı kadın lehine hakkaniyete uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kardeşim bu olayın üzerine beni ağlayarak aramış ve durumu anlatmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuş, tanığın bu husustaki beyanı bizzat görgüye değil davacının anlatımına dayandığından sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası ispatlanamamıştır.) Mahkememizce yapılan değerlendirmeyle her iki tarafın da boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak davalı/karşı davacı erkeğin davacı/karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma istemi yönüyle; 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
davalı - karşı davacı eş Süleyman' ın kusuruyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, zina ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış gerekçeleriyle M.K'nun 161,162 ve 166/ilk maddeleri gereğince boşanma" karşı dava için ise "..., karşı davada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle ve M.K'nun 166/ilk maddesi gereğince boşanma" tespitinde bulunduğu ve yine aynı celsede uyuşmazlık "...ihtilafın her iki dava yönünden TMK'nun 166/1. maddesi gereğince, ilaveten davacı Selma yönünden MK nun 161. ve 162. Maddeleri gereğince boşanmaya hükmolunmasının gerekip gerekmediği.." olarak belirlenmiş ve taraf vekillerinin "... ihtilaf doğru özetlenmiştir " şeklinde beyanda bulunarak ön inceleme tutanağını imzaladığı anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/804 ESAS - 2021/816 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle"...tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-50.000 TL.manevi tazminata-Aydın 1.Aile Mah.nin 2020/1009 Esas sayılı boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece "...davaların birleştirilmesine,yargılamanın Aydın 1.Aile Mah.2020/1009 Esas sayısı üzerinden devamına"karar verilmiş,karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2021/804 ESAS - 2021/816 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle"...tarafların boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine-50.000 TL.manevi tazminata-Aydın 1.Aile Mah.nin 2020/1009 Esas sayılı boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece "...davaların birleştirilmesine,yargılamanın Aydın 1.Aile Mah.2020/1009 Esas sayısı üzerinden devamına"karar verilmiş,karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, bu talep kabul edilmediği taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakası, davacı kadın için 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, nafakaların boşanma kararın kesinleştiği tarihten itibaren her yıl %10'dan aşağı olmamak üzere enflasyonun daha yüksek olması halinde enflasyon oranında artırılmasına, yine davacı kadın için 40.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat ile kadına ait 23.738,00 TL paranın davalı erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/563 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalının zina yaptığını, müvekkiline yönelik kötü muamelede bulunduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, lehe nafaka ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; isnat edilen kusurları kabul etmediklerini belirtip davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların "talep sonuçlarıyla" (HMK m. 119,1/ğ) bağlıdır. Hakim "başka bir şeye" karar veremeyeceği (HMK m. 26) gibi Türk Hukukunu da re'sen uygulamak zorundadır (HMK md. 33). Dava, davacı kadın tarafından münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma istemiyle açılmıştır. Davacının talep sonucu bu şekilde olduğundan, delillerin bu çerçevede değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep sonucunda bulunmayan Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi gereğince karar verilmesi doğru bulunmamıştır....