Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının incelenmesi sonucunda davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-davalı kadın tarafından açılan suç işleme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı reddine, davalı-davacı erkeğin birleşen pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanm incelenmesinde davalı-davacı erkeğin ablası tarafından erkeğin kısıtlanması amacıyla ...Sulh Hukuk Mahkemesi'ne vesayet davası açıldığı,bu davanın yetkisizlik kararı ile ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye devam edildiği anlaşılmıştır. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; TMK 162 maddesine dayalı boşanma taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ile miktarı, üfe oranında artırım yapılması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK. md.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı (TMK....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının TMK 162/1 maddesine dayanarak hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, Davacının TMK 166 ya dayanarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile; boşanmalarına, Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişki talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 26/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişki talebinin reddine, 18/02/2020 tarihli birince celsede 4....

      Davacı kadının davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dosyaya celp edilen belgelerden Arapgir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/168 Soruşturma sayılı dosyasının Yetkisizlik kararı verilerek Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği, suç nev'inin yaralama ve hakaret olduğu , suç tarihinin 31/07/2018 olduğu ve dosya içinde 02/08/2018 tarihli davacı kadın eşe ait Arapgir Ali Özge Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen bir darp raporunun mevcut olduğu, dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/17887 Soruşturma sayısına kaydedildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede ise davalının Gebze 12....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından pek fena muamele veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmemesi ve manevi tazminatın miktarı yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının onur kırıcı davranış , pek kötü davranış ve şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebebiyle boşanmalarına, dava tarihinden itibaren müvekkil için 700,00 TL tedbir nafakası boşanma halinde bunun yoksulluk nafakası olarak devamını, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen, aksi halde bedelinin müvekkile verilmesini, Müşterek çocuk Elif Gül Denetmiş ile anne T1 arasında kişisel iliki kurulmasına, davalı aleyhine müvekkil lehine 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat verilmesini dava talep etmiştir....

        Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince davalı-davacı kadına yüklenilen "güven sarsıcı davranışta bulunması" şeklindeki kusurun gerçekleştiği, buna karşılık mahkemece her ne kadar davacı-davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığı belirtilmiş ise de davacı- davalı tanığı ortak çocuk Yusuf Yağcı ile diğer ortak çocuk davalı-davacı tanığı Elif Nur Yağcı'nın beyanlarından davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğunu öğrenmesi üzerine tepki sınırlarını aşar şekilde ancak tahrik altında davalı-davacı eşine tokat atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma talebi incelendiğinde; pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....

        İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evliliğin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (TMK 166/1) "Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yazılı evlilik birliğinin sarsılması, genel boşanma sebebine dayanarak ikame edilmiştir. Hal böyleyken mahkemece, usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de olmaksızın, davacı- karşı davalı kadının davasının aslında Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde yazılı özel boşanma sebebi olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeninden kaynaklandığı nitelendirmesi yapılarak, bu sebeple davanın kabulü yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi mevcut ise de; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında karşı davacı erkeğin eşinin hayatına kast etmesi veya ona pek kötü davranıp ağır derecede onur kırıcı davranışları bulunduğunun ispatlanamadığı, eşe karşı kasten yaralama eylemi olsa dahi eylemin bu boyutta değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine hükmedilmiş, asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine, erkeğin müşterek çocuklar yararına iştirak nafaka talebi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu