İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kadının reddedilen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davası ile kadın yararına hükmolunan tazminatlar ile nafakaların miktarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2021 tarihli ve 2020/1441 Esas, 2021/2491 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek, davacı kadının tazminat miktarları yönünden istinaf talebi kabul edilmiş, diğer istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir. V....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu tarafın davacı olduğunu, buna rağmen davacı lehine nafaka, maddi ve manevi tazminat takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle nafaka ve tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE Dava zina, haysiyetsiz hayat sürme, pek kötü ve onur kırıcı davranış, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. HMK 397/2'ye göre "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir"....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince zina sebebine, 162 nci maddesi gereğince pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve fer'îlerine ilişkin olduğu, tarafların boşanma, velâyet, kişisel ilişki kararları bakımından istinaf yoluna başvurmadığından karar bu yönleri ile kesinleştiği,her ne kadar davacının zina ve pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmemiş ise de tarafların bu konuda istinaf talebi bulunmadığından bu husustaki yanılgıya değinilmekle yetinildiği,yine davalı süresinde cevap dilekçesi sunmadığı halde davalı tanıklarının beyanlarının alınması hatalı ise esasa etkili olmadığından hataya değinilmekle yetinildiği, İlk Derece Mahkemesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, TMK'nın 162. maddesi gereğince, hayata kast, onur kırıcı davranış ve pek kötü muamele, TMK'nın 163. maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme ve suç işleme nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından, davacının kendisine verilen kesin sürede tanık bildirmediği gibi, takip eden ilk celsede tanıklarını mahkemede hazır etmediği, dolayısı ile davasının ispatlayamadığından davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açtığı boşanma davasını 16.02.2011 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek, öncelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, olmadığı taktirde pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemek suretiyle terditli hale getirdiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, haysiyetsiz hayat sürme, zina pek kötü muamele, karşı dava ise onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK’nın 31. maddesi uyarınca “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca, hakimin, davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadının davası münhasıran onur kırıcı davranış nedeni ile boşanmaya ilişkindir. Onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için (TMK m.162) hertürlü onur kırıcı davranış değil, ağır derecede onur kırıcı bir davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillere göre, mahkemece onur kırıcı davranış olarak kabul edilen maddi vakıaların bu nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 ncı maddesin e dayanarak hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma isteminde bulunduğu, her ne kadar dinlenen davacı karşı davalı tanıkları 27.08.2018 tarihi gece yarısı eşlerin ortak konutunda yaşanan hadisede davacı kadının kendilerini çağırması üzerine eve gittiklerinde Maksut'un elinde ve/veya yerde bıçak olduğunu gördüklerini beyan etmişlerse de, soruşturma dosyasında yer alan ve kolluk tarafından tutulan 27.08.2018 tarihli olay tutanağında eve kapıyı açan davalı karşı davacı erkekle birlikte girildiği belirtildiği ancak tanık anlatımları gibi cereyan eden bir husus veya olguya tutanakta yer verilmediğinin anlaşıldığı, öte yandan savcılıkça yürütülen soruşturma neticesinde davacı karşı davalı kadında darp ve cebir izine rastlanmadığına dair adli raporlar bulunması ve soyut iddia dışında somut ve inandırıcı...
ettiğini, davalı tarafın müvekkilinın önüne valiz atıp "seni babanın evine götüreceğim" dediğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, davalının her fırsatta müvekkili ile tartışıp üzerine yürüdüğünü, müvekkilinin daha 1 haftalık evliyken davalı eşin instagramdan evli ve 3 çocuklu bir bayanla +18 içeriğe sahip yazışmalarını yakaladığını, müvekkilinin 2 ay boyunca aile ile görüştürmediğini, davalı eşin annesinin taraflar arasında tartışmaya neden olacak davranış ve hareketlerde bulunduğunu, davalı eşin tartışmalarda anahtarı alıp yattığını, kapıyı müvekkilinin üzerine kilitlediğini, davalının evde bulunan 6 adet 22 gr 24 ayar bilezik, 1 adet beştaş yüzük, 1 adet tektaş yüzük, alyans,1 çift küpe ve 1 adet saati aldığını, davalı eşin hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürmesi ve evlilik birliliğini temelinden sarsıp evliliği çekilmez getirdiğini belirterek dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/7 Esas, 2020/161 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında zina ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma koşullarının oluşmadığı, ancak taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin, cinsel gücü arttırıcı ilaç kullandığı, eşini aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddeleri uyarınca açılan davanın reddine, tarafların anılan Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir, 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 250.000,00 maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A....