Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma Davasının KABULÜ İLE, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Daha önce takdir olunan 400,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere 35.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine," karar verilmiştir....

Asıl dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma, birleşen dava, zina (TMK md.161), hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK md.162) ve TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince kadının, aşırı kıskanç tavırlar sergilemesi, erkeğe ait kredi kartı ile altın alarak ve nakit para çekerek erkeği borçlandırması, aldığı altın ve çektiği nakit paraların akıbeti hakkında erkeğe bilgi vermemesi; erkeğin ise, kadına yönelik onur kırıcı davranışlar sergilemesi nedenleriyle erkeğin az, kadının ağır kusurlu oldukları belirlenerek asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiş, kadının TMK 161 ve 162.maddeden açtığı boşanma davalarının reddine karar verilmiştir....

Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdır. Dosya incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, kısa kararda T1 T3 karşı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan dava yönünden davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına, T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" karar verildiği; gerekçeli kararda ise "asıl dava yönünden T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde davacı-k.davalı erkeğin TMK'nın 166. maddesine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmayarak kısa karar ile gerekçeli arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hali ile karar usul ve yasaya aykırıdır....

Kardeşim bu olayın üzerine beni ağlayarak aramış ve durumu anlatmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuş, tanığın bu husustaki beyanı bizzat görgüye değil davacının anlatımına dayandığından sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası ispatlanamamıştır.) Mahkememizce yapılan değerlendirmeyle her iki tarafın da boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak davalı/karşı davacı erkeğin davacı/karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma istemi yönüyle; 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....

eylemin yeterli ağırlıkta olmadığı ispat edilemediği sabit görülmüştür.Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin TMK'da özel boşanma nedenlerinden biri olan TMK m.162/1 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddi gerekmiştir....

eylemin yeterli ağırlıkta olmadığı ispat edilemediği sabit görülmüştür.Bu nedenle davacı-karşı davalı vekilinin TMK'da özel boşanma nedenlerinden biri olan TMK m.162/1 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddi gerekmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/915 ESAS - 2019/665 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; davalı ile hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış özel boşanma sebebine dayalı olarak aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına, 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, nafakanın tefe-tüfe oranında artırılmasına, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile tarafların boşanmalarına, davacının feri taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının dilekçesindeki açıklamalardan; davanın pek fena muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebiyle boşanma davası olduğu açıktır. Hükmün gerekçesinde "davacı kadının ve çocukların sürekli olarak fiziki şiddet gördüğü, davalının kızına ve eşine sürekli küfrettiği" sabit kabul edilmiş, toplanan delillerden şiddetin sürekli olduğu, davalının eşine her kızdığında bir şeyler fırlattığı, eşyaları kırdığı, arabasını yakmaya kalktığı, eşi ve kızına sürekli sinkaflı küfür ettiği anlaşılmıştır. Süreklilik gösteren fiziki şiddet "pek fena muamele" oluşturur. Bu durumda kadının davası bakımından, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde yer alan boşanma sebebi oluşmuştur....

    Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1).Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2016/19221 E. 2018/6740 K sayılı 28.05.2018 tarihli kararı) Buna göre; davacı erkeğin TMK.162 maddesindeki pek kötü veya onur kırıcı davranış ve karşı davacı kadının ise TMK.161 maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı boşanma talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

    in video kaydının gerçekleşen olayı başka bir delil ile ispat edilemeyeceğinde ortam kaydının alınması olmadığı, aksine delil elde etmek için olayın gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle var olan video kaydının hukuka uygun delil olmadığı ve hükme esas alınmayacağı, dosya kapsamında katılan sanıkların beyanlarından başka tarafların cezalandırılması için yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, beyanlarının soyut iddia kapsamında kaldığında bahisle delil olarak değerlendirilmediğinin belirtildiği, Demre Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/45 Esas sayılı dosyasında yapılan cd inceleme dökümünde kadının erkeğin hayatına kast edeceği bir durumun olmadığı, erkeğin delil elde etmek amacıyla davalıyı zorladığı anlaşılmakla davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 162 nci Maddesi uyarınca açtığı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebepli özel boşanma davasının reddine, tarafların aralarındaki evlilik birliğinin tarafların...

      UYAP Entegrasyonu