İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1- 2); karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) hukuki sebebine bağlı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Taraf vekilleri 18.01.2023 havale tarihli müşterek imzalı dilekçeleriyle anlaşmalı boşanma protokolü düzenlediklerini belirterek protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmişlerdir. Taraflar istinaf aşamasında boşanma ve ferileri hususunda anlaşarak davayı TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya dönüştürmüşlerdir. Buna göre anlaşmalı boşanmaya dönüşen bu davada yasal şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ilk derece mahkemesine ait olduğundan tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi mevcut ise de; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak ele alındığında karşı davacı erkeğin eşinin hayatına kast etmesi veya ona pek kötü davranıp ağır derecede onur kırıcı davranışları bulunduğunun ispatlanamadığı, eşe karşı kasten yaralama eylemi olsa dahi eylemin bu boyutta değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle" gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine hükmedilmiş, asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca boşanma talebinin reddine, erkeğin müşterek çocuklar yararına iştirak nafaka talebi ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Maddesi Gereğince HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME HUKUKİ NEDENİYLE tarafların ayrı ayrı BOŞANMALARINA, Davacı kadınınTürk Medeni Kanunun 162.maddesi gereğince Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının REDDİNE, Tarafların müşterek çocukları olan 29/04/2019 Osmangazi d.lu Yiğit Ali ALPER'in velayetinin davacı anneye verilmesine, Velayeti DAVACI ANNEYE verilen müşterek çocukları ile DAVALI BABA arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davacı kadının manevi tazminat talebinin kabulü ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 7.500,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ÖDENMESİNE, TMK'nın 169....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; TMK 162 maddesine dayalı boşanma taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tedbir-yoksulluk nafakası ile miktarı, üfe oranında artırım yapılması bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK. md.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı (TMK....
Davada temelden sarsılma ve çekilmezlik olgusu gerçekleşmemiştir." Gerekçesiyle, davacının TMK 166/1- 2. maddesi gereğince açılmış davasının ve ziynet alacağının ispat edilemediğinden, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca açmış olduğu davanın ise, hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kadının davalıyı affetmediğini, bu yöndeki Mahkememe tespitinin yerinde olmadığını, boşanmanın şartlarının oluştuğunu, bu sebeple boşanma ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve TMK'nın 162. maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir....
Davacı kadının davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dosyaya celp edilen belgelerden Arapgir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/168 Soruşturma sayılı dosyasının Yetkisizlik kararı verilerek Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği, suç nev'inin yaralama ve hakaret olduğu , suç tarihinin 31/07/2018 olduğu ve dosya içinde 02/08/2018 tarihli davacı kadın eşe ait Arapgir Ali Özge Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen bir darp raporunun mevcut olduğu, dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/17887 Soruşturma sayısına kaydedildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede ise davalının Gebze 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillere göre, davalının mahkemece de sabit kabul edilen eylemlerinin, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebi olan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmayı değil; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesindeki "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine dayalı boşanmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Boşanmayı gerektiren olaylarda, bütünüyle davalı koca kusurlu olup, bu olaylar davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....
gerekçesi ile; "-Davacının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının REDDİNE, -Davacının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının KABULÜ İLE tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, -Tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak davacı ve davalı için tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, -20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 163 maddesine göre olmadığı takdirde 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evliliğin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasıdır. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (TMK 166/1) "Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yazılı evlilik birliğinin sarsılması, genel boşanma sebebine dayanarak ikame edilmiştir. Hal böyleyken mahkemece, usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de olmaksızın, davacı- karşı davalı kadının davasının aslında Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde yazılı özel boşanma sebebi olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeninden kaynaklandığı nitelendirmesi yapılarak, bu sebeple davanın kabulü yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince davalı-davacı kadına yüklenilen "güven sarsıcı davranışta bulunması" şeklindeki kusurun gerçekleştiği, buna karşılık mahkemece her ne kadar davacı-davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığı belirtilmiş ise de davacı- davalı tanığı ortak çocuk Yusuf Yağcı ile diğer ortak çocuk davalı-davacı tanığı Elif Nur Yağcı'nın beyanlarından davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğunu öğrenmesi üzerine tepki sınırlarını aşar şekilde ancak tahrik altında davalı-davacı eşine tokat atmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesine dayalı boşanma talebi incelendiğinde; pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....