Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 21/01/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkesince verilen kararın davalı aleyhine hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ,boşanma davasının konusunu oluşturan evliliğin bitmesine sebebiyet veren tarafın davacı olduğunu ,kusur tespitinin hatalı yapıldığını ,bu nedenlerle kararın ortadan kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına; davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne , davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava,zina olmadığı takdirde hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....

Her ne kadar 30/03/2021 tarihli celsede duruşmaya arızi çıkan hakimce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiş ise de, davacının daha önce verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde tanık ve delil bildirmediği dikkate alınarak söz konusu ara karardan rücu edilerek davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Bu haliyle davacı tarafça, davalının davacıya yönelik hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı her hangi bir davranışı ile yine davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak kusurlu bir davranışı ispat edilememiştir. Bu itibarla, davacının TMK'nun 162. Maddesi kapsamında hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma talebi ile TMK'nun 166. Maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

O halde davalı kadının delil listesinde, bildirdiği ve dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği, dinlenilmesini istediği ve istinafa konu ettiği tanığı Saliha Tufan ' ın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243- 245. maddelerinde gösterilen usulde çağrılıp dinlenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf talebinin esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının tümü ile kaldırılmasına, usule uygun yargılama yapılıp yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kabüle göre de, davacı erkek hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile (TMK md. 162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (166/1) sebebine dayalı olarak tek başvuru harcıyla boşanma davası açmıştır....

Dava; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) aksi takdirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ya da haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK ın. 175). Mahkemece davacı kadın yararına TMK 175 maddesi gereğince aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini davanın reddini ve müşterek çocukların velâyetini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ağırlıklı olarak dini referanslarla hareket ettiği, müşterek çocuklarına da bu konuda baskı uyguladığı, eşine, müşterek çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu şeklinde ağır ithamlarda bunduğu, ancak davacı erkeğin bu konuyla ilgili herhangi bir ceza almadığı, çocuklarının eğitim görmesini istemediği ve eşinin rızasını aramadan tarikat gezisine çıktığı gerekçesi ile davacının hayata kast ve kötü muamele veya onur kırıcı davranış nedeniyle açmış olduğu davanın reddine, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Yusuf Onur, Ebrar ve ...'...

    Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadının, Türk Medeni Kanununun 166/1 ve yargılama devam ederken 162. maddesi gereğince hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı ve ilk açılan dava ile birleştirildiği, davalı-karşı davacı erkeğin ise Türk Medeni Kanununun 161. maddesi gereğince zina hukuki hukuki sebebine dayalı olarak karşılık boşanma davası açtığı anlaşılmaktadır....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası (TMK.md.166/son) olduğu halde karar başlığında dava türü olarak hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış yazılmasının maddi hataya dayalı olup yerinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.12.2010 (Pzt)...

        Maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma ve TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 17/10/1996 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 07/09/1997 d.lu Onur, 18/08/2005 d.lu Tunahan isimli iki müşterek çocuklarının olduğu, müşterek çocuklardan 18/08/2005 d.lu Tunahan'ın ergin olmadığı, erkek tarafından TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma, kadın tarafından TMK'nın 161. Maddesi uyarınca zina, TMK 162. Maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü muamele, onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma ve TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları açıldığı anlaşılmıştır....

        KARŞI OY YAZISI Dosya kapsamına göre; Davacı-davalı kocanın, eşi ve çocuklarının geçimini sağlamadığı, davalı-davacı kadının da kocasına ağır hakaretlerde bulunduğu kabul edilerek taraflar eşit kusurlu sayılmıştır. Türk Medeni Kanununun 162. maddesi özel boşanma nedenidir. Türk Medeni Kanununun 162. madde düzenlemesi hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için onur kırıcı davranışın ağır derecede gerçekleşmiş olması aranmaktadır. Yerel Mahkeme ve çoğunluk davalı-davacı kadının hakaretlerini ağır derecede onur kırıcı davranış kabul ettiğine göre, davacı-davalı kadının ağır derecede onur kırıcı davranışını, kocanın birlik görevlerini yerine getirmemekten ibaret eylemi ile eşit kusur kabul etmenin, hakkaniyet ilkesi ve özel sebeple boşanma düzenlemesinin amacına uygun düşmediği düşüncesindeyim....

          UYAP Entegrasyonu