"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.02.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı ve birleşen davalı koca, kusur belirlemesi, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle TMK 162. Maddeye dayalı boşanma davasının reddi, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle TMK 163. maddeye dayalı dava ve zina nedeniyle boşanma ile ilgili karar verilmemesi, kadının karşı ve birleşen davası, tazminat isteklerinin reddi ve velayet yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı ve birleşen davacı kadın, kusur belirlemesi, kocanın kabul edilen davası, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı, tazminat isteklerinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1648 KARAR NO : 2021/2181 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELBİSTAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2020 NUMARASI : 2019/277 ESAS - 2020/404 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davalı-karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Maddesinde ki koşullar oluşmadığı ve davalı-karşı davacı tarafından ispatlanamadığından reddine, davalı karşı davacının terditli açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması davasında ise; davacı- karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşini ve çocuğunu maddi ve manevi olarak ihmal ettiği, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, davalı-karşı davacıya hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, tarafların 2,5 yıldır ayrı yaşadıkları bu dönemde davacı-karşı davayının davalı-karşı davacı ve çocuğu arayıp sormadığı, maddi ve manevi şekilde ihmal ettiği buna göre davacı- karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu " kabul edilmiştir. Davalı-karşı davacının pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan davanın reddi yönünden; Davalı-karşı davacı; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, (TMK m.162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma talebinde bulunmuştur....
İstinaf Sebepleri 1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin reddedilen hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar, velâyet ve kişisel ilişki yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kadının reddedilen hayata kast ve pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma talebi, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı ve nafakalara artışa hükmedilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Davacı vekili dava dilekçesinde davanın; dava konusu kısmında "aldatma, şiddet ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma olarak, netice ve talep kısmında ise evlilik birliğinin devamı imkansız hale geldiğinden boşanma olarak belirtmiştir. Davacı vekili talebinin açıklanması yönünde tarafına verilen kesin süre içinde sunduğu 08/02/2021 tarihli dilekçe ile davanın ve taleplerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olduğunu beyan etmiştir. Yerel mahkeme davayı hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası (TMK.nun 162. maddesi) olarak nitelendirmiş ve toplanan delilleri de bu kapsamda değerlendirmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere talep taraflara, nitelendirme hakime aittir. Hakim taleple bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davacı TMK.nun 166. maddesi kapsamında boşanma talep etmektedir....
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadın, hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma davası açtığı halde mahkemece talep dışına çıkılarak TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğuna, kusur tespitine, erkeğin reddedilen boşanma davası ve fer'ilerine, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına, velayet düzenlemesine ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı, davalının bulunmadığı 1.7.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında hayata kast ve pek kötü davranış nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, ayrıca evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak da boşanma talebinde bulunduklarını belirtmiştir. Bu durumda davacının TMK 166/1 dayalı boşanma talebini, iddia ve savunmanın diğer tarafın muvafakati aranmaksızın, serbestçe değiştirilip genişletilebileceği yargılama kesitinde ileri sürdüğünün kabulü gerekir. Bu bakımdan davacının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı usulen geçerli bir boşanma davası mevcuttur. O halde, evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası değerlendirilerek bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, böyle bir dava olmadığı gerekçesi ile değerlendirme yapılmaması doğru değildir....