"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Dava, ... tespitinden sonra düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Dava, ... tespitinden sonra düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya kusur tespiti gönünden devam etme iradesini gösterdiği, ölenin mirasçılarının kusur tespiti açısından artık delil gösteremeyecekleri, taraflar arasında daha önceki bir tarihte görülerek ret ile sonuçlanıp kesinleşen boşanma davası olduğu, bu davada kadının kusurunun tespit edilemediği, erkeğin reddedilen bu boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebebiyet verdiği ve beraber yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yarattığı ve boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı erkeğin yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının kusursuz olduğunun tespitine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek mirasçısı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Oysa, davacı tarafından davalıya karşı 12.12.2006 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan sebeple açılan boşanma davasına karşılık, davalı tarafından da davacıya karşı 21.3.2007 tarihinde aynı sebeple karşı boşanma davası açıldığı; mahkemece; her iki davanın da “taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizliğin ispatlanamadığı, fiili ayrılığın da, tek başına boşanma sebebi olmadığı” gerekçesiyle reddedildiği, kararın; her iki dava bakımından Yargıtay denetiminden geçerek 28.6.2010 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Kesinleşen bu ret kararı, tarafların her ikisinin de reddedilen davalara kadar boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışlarının bulunmadığına kesin delil teşkil eder. Ret kararının kesinleşmesinden itibaren geçen fiili ayrılık suresi içinde davacı-karşı davalı(nın), diğer tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir eylemi ispatlanamamıştır....
Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...
Davalı kadın, kısıtlı kocanın dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, boşanma davası açmanın vasinin iradesi olduğunu, boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tedbir nafakası talebinin reddinin yerinde olmadığını, tazminat miktarlarının çok az bulunduğunu, ileri sürmüştür. GEREKÇE : Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. İzmir BAM 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : MURİS MUVAZAASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI ALACAK KARAR : Dikili 1....
Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalı üzerinde kayıtlı 1664 parselin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümleri uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazın satışla devralındığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamları uyarınca davanın kabulüne,1664 sayılı parselin tapu kaydının iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
GEREKÇE: Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya içeresinde mevcut bulunan nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 16/12/1995 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek reşit çocuklarının olduğu görülmüştür. Mahkemece; davacı tarafından daha önce açılan evlilik birliğinin sarsılmasına dayalı boşanma davasının reddine karar verildiği, red kararının 14/09/2011 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl geçtiği halde tarafların bir araya gelerek ortak hayatı yeniden kuramadıklarının tanık beyanları ile sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların TMK.nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2019 NUMARASI : 2018/387 ESAS - 2019/179 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalının, kendisi aleyhine Yeşilhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/177 Esasına 21/11/2012 tarihinde açtığı boşanma davasında kusurlu tarafın davalı olduğuna karar verildiğini ancak boşanma kararı verilmediğini, Yargıtay ilam tarihi olan 09/04/2015 tarihinden bu yana davalıdan haberi olmadığını, eve gelmediğini, ortak hayatın yeniden kurulamadığını ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, reddedilen boşanma davasının üzerinden MK ' nun 166/ son maddesi uyarınca 3 yıl geçmiş olmasına...