"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, satın alma ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, davacı tarafça herhangi bir tapu kaydına dayanılmadığı anlaşılmakla; dosyanın temyizen incelemesi görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI Dava, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaza yönelik olup, davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanıyor olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih 1 sayılı kararı gereğince temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINA DAYALI YIKIM Dava, tapu kaydına dayalı yıkım istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
SONRASI NEDENE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Dava, ... sonrası nedene dayalı tapu iptal ve tescil davası olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, toplanan delilere göre tarafların altı yıldır fiilen ayrı yaşadıkları, davacı kadının ortak çocuklarla birlikte babasının evinde kaldığı, tartışmasızdır....
Bu durumda evlilik birliği boşanma kararı ile son bulmuş, eldeki boşanma davası konusuz kalmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/1. maddesi uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre, yargılama giderlerini takdir ve tayin eder. Bu durumda, boşanma davası ve ferileri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmesi gerekir. Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim veya noter tarafından yapılan ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. Turgutlu Aile Mahkemesinin 12/08/2020 tarih, 2020/439 Değişik İş sayılı dosyasında ihtarı içerir tebligatın bilainfaz iade edilerek tebliğ edilemediği anlaşılmaktadır....
Bu sebeple, boşanma dosyası ile fiili ayrılığa esas alınan reddedilen 2003/1094 esas sayılı boşanma dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.26.03.2014 (Çar.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanma davası açmış, mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi şartlarının gerçekleştiği, kesinleşen önceki mahkeme ilamı ile boşanma davası reddedilen davacının fiili ayrılığın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, fiili ayrılık süresince de davacı tarafından davalıya yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispat edilemediği gerekçesiyle...
ÖNALIM HAKKINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, fiili taksim nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Terke dayalı boşanma davasının açılabilmesinin ön koşulu ise, yukarıya metni aynen alınan 164 maddenin ikinci fıkrasında süresi, şartları, şekli düzenlenen ihtarın varlığıdır. Eş söyleyişle, terk nedenine dayalı boşanma davası açılabilmesi içini önce önce yasanın aradığı koşullara uygun ihtar isteğinde bulunulması gerekir. Dolayısıyla, hakim tarafından yapılan "ihtar", terk sebebine dayalı boşanma davasının, dava şartıdır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine ihtar talebini inceleyen hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Ortak konutca dönmesi istenen eşe mahkeme kanalıyla tebliği gereken bu "ihtar kalan" bir dava olmadığı için, ihtar gönderilmesi istenen mahkeme; olayın isalını, isteği haklı ya da haksızlığını vs. incelemeden ihtar kararı vermekle yükümlüdür ve bu karar temyiz edilemez....