WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı birleşen dosya davacısı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararını istinaf etmediklerini belirterek kusur belirlemesi, çocukların velayetinin anneye verilmesi, baba ile çocuklar arasında Şubat tatili ve yaz tatilinde kişisel ilişki kurulmaması, yatılı kişisel ilişki kurulmaması, çocuklar için tedbir/iştirak nafakası verilmesi ve miktarı, kadına maddi ve manevi tazminat verilmesi ve miktarları ve ziynetin kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, boşanma kararı haricindeki hükümlere istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına yineden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Asıl ve birleşen dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Asıl davada davacı kadının kişisel eşya niteliğinde ziynet eşyası talebi de mevcuttur....

GEREKÇE : Dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ziynet-ev eşyalarının aynen iadesi, aksi takdirde bedeline ilişkin davadır. Davacı kadın istinafında, baskı, tehdit ve hile nedeni ile iradesinin sakatlandığını, feragat ve sulh beyanının iptali gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı kadın tarafından açılan çekişmeli boşanma davasında, taraflarca 23/02/2021 tarihli dilekçe ile anlaşmalı boşanma talebinde bulundukları, boşanma protokolünü dosyaya ibraz ettikleri, son celse ise davacı tarafın boşanma davasından feragat ettiği, ziynet eşyaları ve ev eşyalarına ilişkin ise aralarında anlaştıklarını bu nedenle sulh nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, ziynet eşyası ve ev eşyası alacağı davasında ise tarafların sulh olmaları ve talepleri doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, kadının talep ettiği ziynet eşyalarının tür ayar ve gramına erkeğin itirazının olmadığı, davalı erkek tarafından kadının ziynet eşyalarını evi terk ederken götürüldüğünün iddia edildiği, kadının ortak konuta alınmaması, ortak konuta döndüğünde ise evin tamamen boşaltılması sabit ise de; ziynet eşyalarının evde kaldığının kadın tarafından ispat edilemediği, kadının yemin deliline dayandığı, ancak adına çıkarılan yemin davetiyesine süresinde cevap vermediği, böylelikle yemin teklif etme hakkını da kullanmamış olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla, ziynet alacağı davasının reddi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davacı kadının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Ziynet alacağı davası boşanma ve fer'i taleplerle birlikte açılmıştır. Davaların birlikte görülmesi bağımsız hukuki varlıklarına halel getirmez. Alacak davası boşanma ve fer'i istemlerden ayrı bir davadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; tazminatların miktarları, çeyiz eşyası davasının reddi, ziynet eşyası davasının reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; davacı-davalı kadının boşanma davası ve fer'ileri, birleşen boşanma davasının reddi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-karşılık davacı vekili Av. Mehmet Uzun'a ait 17.10.2011 tarihli dilekçe boşanma davasına yönelik olarak temyizden, ziynet ve eşyaya yönelik alacak davası yönünden davadan feragat niteliği taşımaktadır. Ancak davalı karşılık davacı vekili Av. Mehmet Uzun'a yetki veren Av. Ali Ünlü'nün vekaletnamesinde dava ve temyizden feragat yetkisi bulunmamaktadır. Av. Mehmet Uzun'dan dava ve temyizden feragat yetkisi içeren vekaletname temin edilerek Dairemize geri gönderilmesi amacıyla dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2011 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Nafaka-Alacak-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından manevi tazminat ile ziynet ve alacak talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın erkeğin açtığı boşanma davasında süresinde sunduğu cevap dilekçesiyle manevi tazminat talebinde bulunmuş, ancak miktar belirtmemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda manevi tazminat talebi hakkında ise bir hüküm kurulmamıştır....

        100,00 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına, birleşen dava ise terk sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı-davalının ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının reddine, yine kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davacı-karşı davalı kadın tarafından "kendi boşanma davasının ve ferilerinin reddi ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebinin bölge adliye mahkemesince bu yöne ilişkin istinaf talebi olmadığı değerlendirmesi yapılarak incelenmediği anlaşılmaktadır....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların ziynet davasına ve davalı-karşı davacı kadının münhasıran ziynet alacağına bağlı vekalet ücreti yönünden temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkek, TMK'nun 166/son maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise karşı dava dilekçesinde erkeğin boşanma davasını kabul ederek, erkeğin boşanma davasına yönelik olarak fer'i talebinde bulunmuş, karşı davasını ise münhasıran ziynet ve mal rejimi tasfiyesi talebine yönelik olarak ikame etmiştir. Öyleyse, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından boşanmaya ilişkin açılmış bir karşı dava mevcut değildir. Karşı dava sadece ziynet ve mal rejimi tasfiyesi davalarına ilişkindir. Hakim iki taraftan birinin talebi olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK m. 24/1)....

            UYAP Entegrasyonu