Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-karşı davacı kadın da boşanma davası açmakta haklı olup, kadının boşanma davasının da kabulü (TMK.md.166/2) gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet alacağını da içerecek şekilde 80.000 TL. maddi tazminat talebinde bulunmuş, 25.07.2013 tarihli dilekçesi ile bu talebin 45.500 TL.’sinin ziynet alacağına ilişkin olduğunu belirterek bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda kısa karar ve kısa karara uygun düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "Davanın reddine" denilmek suretiyle tek bir dava varmış gibi hüküm kurulmuş, kararın gerekçesinde ise kadının boşanma ve ziynet alacağı davasının reddedildiği belirtilmiştir. Hakim her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece kurulan hükümden kadının hangi davasının reddedildiği açıkça anlaşılamamaktadır....
Davalı- karşı davacı erkeğin İlk Derece Mahkemesince verilen kararda karşı dava ile TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddinin, kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet eşyası davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunun; açıklandığı üzere erkek tarafından gösterilen deliller ile kadının boşanmaya karar verilmesini gerektirir kusur durumunun ispat edilemediği, kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet eşyasına ilişkin davaların gösterilen deliller ile ispat edildiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğin boşanma davasının reddinin, boşanmaya neden olan olaylarda belirlenen kusur durumunun, kadının boşanma davasının kabulünün ve gerekçesinin yaşı küçük müşterek çocukların velayet haklarının anneye verilmesine ilişkin karar ve karar gerekçesinin, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine boşanma nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat ve miktarlarının, kadının kişisel ziynet eşyalarına ilişkin alacak davasının kabulüne...
GEREKÇE : Asıl davanın konusu üç yıllık fiili ayrılık (TMK.m.166/4), karşı davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı boşanma davasının kabulüne, yine karşı davadaki ziynet eşyası alacağına ilişkin talebin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvuruları birlikte değerlendirildiğinde; erkeğin kadının karşı davasında verilen tüm hükümler yönünden, kadının ise maddi ve manevi tazminat miktarı ile nafaka miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür....
Taraflar arasında daha önce görülen görülen Şarkikaraağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/296 esas, 2020/124 karar tarihli dosyasının incelenmesinde; davacı erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı kadın tarafında boşanma ve ferileri ile birlikte ziynet alacağı davası açıldığı, yargılama devam ederken her iki tarafın açtığı davadan feragat etmesi üzerine mahkemece davacı erkeğin açtığı boşanma davası ile kadının açtığı boşanma davası hakkında ayrı ayrı feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür. Adı geçen dosyada davalı/ karşı davacı kadının ziynet alacağı davasında da feragat ettiği yönünde açık bir beyanı bulanmadığı gibi mahkemenin hükmünde de açıkça tarafların boşanma davasının feragat nedeniyle reddine hükmedilmiş olup, kadının ziynet alacağı davası ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi niteliğinde olan davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir (HMK m.309/4)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek mirasçıları tarafından, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden; davacı-karşı davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla boşanma hükmü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı karşı davacı erkek mirasçılarının ziynet ve çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; kabul edilen ziynet alacağı 17.305,00 TL ve çeyiz alacağı miktarı ise 3.765,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL.'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının karar tarihinden sonra henüz boşanma hükmü kesinleşmeden 10.03.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. ......... sona erdiğinden her iki boşanma davasının da konusu kalmamıştır....
-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bilezikler, çeyrek altın, yarım altın, Euro ve Türk Lirası'na ilişkin fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, kararın yöntemince her iki tarafa tebliğ edildiği, davalı vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; boşanma, kusur belirlemesi, aleyhe tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ile maddi tazminat ve kısmen kabul edilen ziynet eşyaları ile paradan dolayı istinaf kanun yoluna başvurduğu, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/1- 2 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i talepleri ile düğünde takılan takı ve paralardan kaynaklanan alacak taleplerine ilişkindir....
Davacı kadın davasını ziynet ve çeyiz eşyası alacağı olarak açmış, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçesinde 5.000,00 TL alacak talep etmiş, ziynet yönünden verdiği ıslah dilekçesinde toplam 5.000,00 TL'lik talebin 2.500,00 TL'sinin ziynet yönünden, 2.500,00 TL'sinin çeyiz eşyası alacağı yönünden olduğunu açıklamıştır. Çeyiz eşyası alacağı yönünden talep 2.500,00 TL'dir. Davacı tarafından açılan alacak davasında ziynet ve çeyiz eşyası alacağının kabul edilen toplam bedeli üzerinden davacı lehine bir vekalet ücreti, reddedilen bedel üzerinden davalı lehine bir vekalet ücretine hükmedilesi gerekirken ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine ziynetin kabul edilen miktarı üzerinden 7.806,15 TL, çeyiz eşyası alacağı yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine yargılama giderlerinin ziynet ve çeyiz yönünden ayrı ayrı belirlenmesi doğru olmamıştır....
Bu durumda, gerek 1. bentteki dava konusu araç satışı, gerekse banka kasasının açılma tarihi ve davacı/karşı davalı Fatma'nın kasanın açıldığı tarihte Adana'daki banka şubesinde çalıştığı gözönüne alındığında; davalı/karşı davacı Hayrettin'in bu alacak kalemine yönelik savunmasına değer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı/karşı davalı Fatma'nın ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle gerçekleşecek sonuca göre ve davacı/karşı davalının dava dilekçesindeki ziynetlere ilişkin talep miktarı da talepte dikkate alınmak suretiyle ziynet alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken; Mahkemece bu alacak içinde talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. II....