Boşanma davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 168.maddesine göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder....
GEREKÇE; Asıl dava; TMK'nun 162. maddesinde yer alan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma, aksi halde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Tarafların 27/10/1995 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek 31/08/1996 doğumlu Ahmet ve 05/05/2001 doğumlu Aslı isimli çocuklarının olduğu, incelenen aile nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır....
Hükme karşı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; kadın tarafından açılan zinaya ilişkin davanın hak düşürücü- zaman aşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddinin gerektiğini, asıl zina yapanın kadın olduğunu, erkeğin kusurunun ispat edilemediğini, TMK 166/1 e dayalı davanın da reddinin gerektiğini, kararın gerekçesinde kadının zinası kabul edilmesine rağmen, erkeğin davasının TMK 166/1 maddesi gereğince kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE; Asıl dava; zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davacı, boşanma kararının doğru olduğunu, ancak boşanma sebebinin şiddetli geçimsizlik olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü gerekçesi ve davalı yararına takdir edilen nafakalar yönünden temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2019 NUMARASI : 2017/899 ESAS - 2019/468 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, lehine 750,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl davacı kadının kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir....
Zina (TMK m. 161), yasal koşullar gerçekleştiğinde başkaca hiçbir şey aranmaksızın mutlak olarak boşanmayı sağladığı için özel boşanma sebeplerindendir. Özel boşanma sebebi gerçekleştiğinde, evlilik birliğini derin ve onarılamaz bir şekilde sarstığı yasa koyucu tarafından baştan karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine dolayısıyladır ki, ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığı araştırılmamakta, olayların ispatlanması halinde (af veya dava hakkı düşmedikçe) boşanmaya karar verilmektedir. Başka bir ifade ile zina veya diğer özel boşanma sebeplerinden biriyle karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Ayza'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve özel boşanma sebepleri ile boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....