WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...

Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı, karşı davanın Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı olan karşılıklı boşanma davasında davalı-karşı davacı tarafından kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 14/07/1994 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 2 ergin müşterek çocuklarının olduğu, asıl dava, kadın tarafından erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma, karşı dava, erkek tarafından kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak davalar açıldığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların tekrar evlendikleri 17.06.2002 tarihinden sonra biraraya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir olayın kanıtlanamadığı, terk nedenine dayalı bir davada bulunmadığı anlaşılmaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

      Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili T3 karşı açılmış olan zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açılmış olan boşanma davasına karşı evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle karşı dava açtığını, 30/11/2021 tarihinde verilen kararla karşı davalarının reddine karar verildiğini, dava sürecinde dosya kapsamında sunmuş oldukları deliller ve tanıklar doğrultusunda davalarının reddedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, gerek davacı-karşı davalının beyanları gerek davalı-karşı davacı olarak sunmuş oldukları beyanlar evliliğin temelden sarsılmış olduğunu ortaya koyduğunu, evlilik birliğinin tekrar sağlanamayacağının aşikar olduğunu, davacının evlilik sürecinde müvekkile karşı gerçekleştirmiş olduğu kıskançlık ve baskı içeren hareketleri kendisinin evliliğin sonlanmasında kusurlu olduğunu gösterdiğini, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılması...

      Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

        CEVAP: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz açılan boşanma davasının reddine, tarafların boşanmalarına karar verilmesi durumunda 100.000,00- TL maddi ve 100.000,00- TL manevi tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "... Dinlenen tanık beyanları TMK.nın 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, fiili ayrılık da başlı başına boşanma sebebi değildir. Tanıklar davalının kusuru ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ispata yarayan belli bir olaydan söz etmemişlerdir. Davacı bakımından davalı kadının kusuruyla evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğinin ispatlanamadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün tümü yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2021/284 ESAS, 2021/657 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Dairemizin 26/09/2022 tarih, 2022/1786 esas, 2022/1634 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....

        Mahkemece; "Tarafların 24/10/2020 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediği ve kendisiyle ilgilenmediği vakalarına dayanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma az da olsa davalının kusurlu davranışlarının sebep olduğunun ispatlanması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu