AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2022 NUMARASI : 2018/1105 ESAS-2022/460 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.000- TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı yararına aylık 800,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000- TL maddi ve 50.000- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, katılma alacağı, katkı ve değer artış payı yönünden karar verilmesine talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Antalya 8....
Aile Mahkemesi'nin 28/10/2021 tarih, 2021/284 Esas, 2021/657 Karar sayılı ilamının TMK.nun 166/1. maddesine ilişkin gerekçe kısmının tamamının kaldırılmasına, davacının TMK.nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası yönünden tarafların kusur durumunun yukarıda açıklandığı gibi davalı erkeğin ağır, davacı kadının hafif kusurlu olduğunun tespiti ile davacının TMK.nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına ilişkin hükümlerin tamamının kaldırılmasına, davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı (TMK.nun 166/1. mad.) boşanma davası ve fer'i talepleri yönünden yeniden hüküm kurulmasına, 3- Davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı (TMK.nun 166/1. Mad.) boşanma talebinin KABULÜ ile, Kayseri İli, Pınarbaşı İlçesi, Cabe Mah./Köyü,Cilt No:20, Hane No:10, Bsn: 324'de T.C. Kimlik no ile nüfusa kayıtlı Ali ve Sultan kızı 01/01/1963 Sarız doğumlu davacı T1 ile aynı hanede 118 Bsn ve T.C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Terk sebebine dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı erkek tam kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; davacı kadın tanığının beyanlarının bazıları davacı kadın tarafından dava dilekçesinde iddia edilmeyen vakıalara ilişkin olduğu gibi bazıları ise eskiye dayalı olaylar olup bu olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiğine göre boşanmaya esas alınamaz. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 14. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
Dava, kadın tarafından erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma, karşı dava, erkek tarafından kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 14/07/1994 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 2 ergin müşterek çocuklarının olduğu, asıl dava, kadın tarafından erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma, karşı dava, erkek tarafından kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak davalar açıldığı anlaşılmıştır....
Ancak, davacı-karşı davalı erkeğin tanıklarının ifadesinde geçen olaylardan sonra evlilik birliği devam ettiğine göre, davalı-karşı davacı kadına yüklenen kusurlu davranışın erkek tarafından affedildiğinin en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı-karşı davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla asıl davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....