Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Asıl dava TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açılmış boşanma davası, karşı dava boşanma talebi olmaksızın maddî-manevî tazminat davası, birleşen davalar ise taraflarca zina nedeniyle açılan boşanma davaları niteliğindedir. Davalı-davacı tarafça, karşı dava ile ileri sürülen maddî-manevî tazminat taleplerinden, karşı davaya münhasır olarak feragat edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca, asıl dava ve birleşen davalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
GEREKÇE : Davacı kadın tarafından 20/10/2015 tarihinde davalı aleyhine münhasıran TMK’nın 161.maddesine (zina) dayalı olarak boşanma davası açılmış, bu davaya ilişkin dava dilekçesi davalı erkeğe “birlikte sakin eşi Nejla imzasına” 07/11/2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından yasal iki haftalık cevap süresinden sonra 14/01/2016 tarihinde dosyaya cevap dilekçesi sunulmuştur. Davalı erkek 14/01/2016 tarihli cevap dilekçesinde, davacının iddialarını kabul etmemiş, tarafların boşanmalarına, davacı kadının boşanmanın ferisi niteliğindeki taleplerinin ise reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince 15/01/2016 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan zina nedeniyle boşanma olarak nitelendirilmiştir....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; , davacı - davalının başka bir kadınla ilişkisinin duyulduğu, tarafların birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri, taraflar arasında 2- 2,5 yıl önce yaşanan kavgayı davalı - davacının affettiği, davalı- davacının hep annesinin evinde kaldığı, hiç iş yapmadığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı-davalının, davalı -davacıya şiddet uyguladığı, tarafların halen ayrı yaşadıkları bu nedenlerle evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, geçimsizlikte ağır kusurun davacı-davalı kocada olduğu, davalı-davacının zina nedenli boşanma davasının ispatlanamadığı nedeniyle reddine " karar verilmiştir. Davalı-davacının zina nedeniyle boşanma talebinin reddi yönünden ; Davalı-davacı kadın tarafından özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuştur....
Dava; kadın yönünden TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanma, koca yönünden zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ferileri niteliğindeki taleplere ilişkindir....
Davacı-birleşen davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların zina (TMK md. 161) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı-birleşen davacı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, talebi değerlendiren Çal Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi, dosyanın mahkemenin 2017/66 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesince; asıl dava ve birleşen zina sebebiyle açılan dava açısından davacı-birleşen davacı erkeğin 23.10.2019 tarihinde ölümü ile evlilik birliğinin 23.10.2019 tarihinde sona erdiği ve boşanma davasının ve ferilerinin konusuz kaldığı anlaşıldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, asıl dava ve birleşen zina sebebiyle açılan dava açısından 4721 Sayılı TMK nın 181. Maddesi uyarınca boşanmaya neden olan olaylarda davalı-birleşen davalı kadının kusurlu olduğunun tespitine hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunun 166/1 maddesi gereğince boşanma talep etmiş, 18.4.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile öncelikle zina sebebi ile boşanma, bu sebep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının talebi aşılarak Türk Medeni Kanununun 166/1 ve 161 maddeleri gereğince boşanmaya karar verilmiştir. Mahkemece, davacının terditli talebi dikkate alınarak öncelikle özel boşanma sebebi değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın, davalı-davacı erkek aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-davacı erkekte zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı-karşı davacı erkek zina hukuki sebebine dayalı davasını ispatlayamamış olsa da, tüm dosya kapsamından davacı-karşı davalı kadının güven sarsıcı davranışta bulunduğu da anlaşılmaktadır....
Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca açtığı zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasını ispatlayamadığından bahisle erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; Tanık Mesut G. tarafından 18.02.2019 tarihli celsede davacı-karşı davalı kadının evlilik birliği içerisinde zina eylemini gerçekleştirdiğinin ifade edildiği, dosyaya yansıyan mesaj dökümleri ile tanık Mesut G.nin beyanları beraber değerlendirildiğinde erkeğin, kadının zina eylemini 2017 yılının Kasım ayında öğrendiği, tarafların bu tarihten sonra bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin şartların oluştuğu dikkate alındığında, erkeğin zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
de tatil yaptığını, zina ettiğini, yatakları ayıran tarafın ... kadın olduğunu belirterek tarafların öncelikle zina hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, mahkemece zina yönünden yeterli delil olmadığının değerlendirilmesi halinde davalının tam kusurlu olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek lehine 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....