manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası nedeniyle ve kadının reddedilen haysiyetsiz hayat sürme davası nedeniyle erkek yararına; erkeğin reddedilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle ve kadının kabul edilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle kadın yararına maktu vekâlet ücreti ödemesine karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalı erkeğin açtığı zina nedenine dayalı boşanma davasında boşanma kararı yönünden temyiz isteğinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2018(Prş.)...
Aile mahkemesinin 2021/584E. sayılı dosyası ile zina özel nedenine dayalı boşanma davası açmış olduğunu, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini beyan ettiğine ve aralarında bağlantı bulunduğuna göre erkek tarafından açılan zina nedenine dayalı boşanma davası işbu dosyalar ile birleştirilerek, deliller birlikte değerlendirilip, gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi kararı KALDIRILARAK, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.05.2022 (Çrş.)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK 166) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece uyulan Dairemizin 2015/5549 esas ve 2015/22799 karar sayılı 01.12.2015 tarihli ilamı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....
Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK ml62) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmamış, gerekçede tartışılmamış,bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir....
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan 22.10.2019 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...6,5 sene önce taraflarınca açılan zina ile pek kötü ve onur kırıcı muamele nedeniyle boşanma davasında davayı kanıtlar nitelikteki delillerin mahkeme hakimi tarafından ıslarla yok sayıldığını ve celbedilmediğini, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası olarak görülerek verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da zina sebebi ile açılmış bulunan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğunu, ayrıca dava tarihinde davacı lehine hükmedilen 3.000....
Birleşen zina sebebine dayalı boşanma davası öğrenme tarihinden itibaren 6 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış ve kanıtlanmıştır. Bu durumda, kadının zina hukuki sebebine dayalı birleşen boşanma davasının da kabulü gerekirdi. Ne var ki, evilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı asıl ve karşı davada verilen boşanma hükümleri taraflarca bu yönden istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş, taraflar boşanmış hale gelmiş ve kadının zina sebebine dayalı birleşen boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu sebeple, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı birleşen boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek haklılık durumuna göre kadın yararına yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; Mahkemenin yargılama sonucunda verdiği kararda erkeğin vefatı nedeniyle dava ile ilgili boşanma ve fer’î nitelikteki diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığının belirtilmiş olmasına bir diyeceklerinin bulunmadığı, ancak ortak çocuğun velâyetinin müvekkileye tevdi edilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede eşit kusurlu oldukları tespit edildiği, hal böyle iken, İlk Derece Mahkemesi tarafından müvekkile ait kusurun daha ağır olduğu düşünülerek karşı taraf mirasçısı çocuk lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri ödenmesine karar verilmesinin yerinde bir karar olmadığı, müvekkilenin isnat edilen zina fiilini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi tam anlamıyla haksız ve mesnetsiz bir değerlendirme olduğunu, zina nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için cinsel ilişkinin kanıtlanması gerektiği ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile velâyet...
Asıl ve birleşen dava, taraflarca zina veya TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
Asıl ve birleşen dava, taraflarca zina veya TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....