Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.02.2013 tarih 2013/192 karar sayılı kararıyla akıl hastalığı sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmıştır. Akıl hastalığına duçar olan kocanın davranışları iradi sayılamayacağından kendisine kusur izafesi mümkün değildir. Davalı-davacı kadının akıl hastalığı sebebine dayalı bir davası da bulunmamaktadır. Tüm bu hale göre kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi ve eşine hakaretler eden, bir miktar parasını da cebinden habersizce alan kadının bu kusurlu davranışları karşısında Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşullarının gerçekleşmiş olması da dikkate alınarak kocanın davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı ..., 23.03.2000 tarihinde akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış, kendisine annesi vasi tayin edilmiştir. Bu dava vasi tarafından açılmıştır. ... Medeni Kanununun 462/8.maddesi uyarınca boşanma davasına ilişkin olarak vasiye, kısıtlı adına dava açmak üzere vesayet makamınca izin verilip verilmediğinin araştırılması, izin verilmiş ise kararın onaylı bir suretinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 18.05.2011 (Çrş.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2022 NUMARASI : 2020/260 ESAS 2022/83 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Akıl Hastalığı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İlk derece mahkemesi, mutlak ve nisbi butlan koşullarının bulunmadığından bahisle, davacının boşanma talebi yönünden hüküm kurmuş ve boşanma davasının reddine karar vermiştir. Hükme karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 145/3. maddesinde, "Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması" evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptali sebebi olarak düzenlenmiştir. Dosyadaki vesayet kararının incelenmesinden davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 405/1. maddesindeki "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı" nedenine bağlı olarak kısıtlandığı anlaşılmıştır. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/12/2016 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı kadının "Hafif derecede mental reterdasyon, organik olmayan psikoz" rahatsızlığının olduğu ve rahatsızlığın evlilik tarihinde mevcut olduğu belirtilmiştir....
Hukuk Dairesince kaldırılarak akıl hastalığına dayalı boşanma davası açılmasına hükmedildiğini, bu itibarla 2017/780 esas sayılı dava dosyasındaki iddialarını tekrar ettiklerini, davalının akıl hastalığına yakalandığını ve kendisine T4 vasi olarak atandığını, bu durumun evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini belirterek tarafların akıl hastalığı nedeni ile TMK 165.maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı ve vasi vekili cevap ve kabul dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile 08/07/2012 tarihinde evlendiklerini, tarafların evliliği sırasında müvekkilinin akıl hastalığına yakalandığını, davacı tarafça işbu dava ile talep edilen boşanma ve velayet isteği müvekkilince kabul edildiğinden davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini müvekkil ile müşterek çocuk arasında uygun görülecek şekilde şahsi ilişki tesisi kurulmasını talep etmiştir....
Hukuk Dairesince kaldırılarak akıl hastalığına dayalı boşanma davası açılmasına hükmedildiğini, bu itibarla 2017/780 esas sayılı dava dosyasındaki iddialarını tekrar ettiklerini, davalının akıl hastalığına yakalandığını ve kendisine T4 vasi olarak atandığını, bu durumun evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini belirterek tarafların akıl hastalığı nedeni ile TMK 165.maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı ve vasi vekili cevap ve kabul dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı ile 08/07/2012 tarihinde evlendiklerini, tarafların evliliği sırasında müvekkilinin akıl hastalığına yakalandığını, davacı tarafça işbu dava ile talep edilen boşanma ve velayet isteği müvekkilince kabul edildiğinden davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesini müvekkil ile müşterek çocuk arasında uygun görülecek şekilde şahsi ilişki tesisi kurulmasını talep etmiştir....
Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. m. 145/2-3). Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı, sonradan iyileşen eşe aittir (TMK. m. 147/2). Vesayet dosyasında alınan raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ve dosya kapsamındaki tüm raporlardan remisyon halinde kişinin mümeyyiz olduğunun, tam biır akli sağlık içinde olduğunun sabit olmasına göre Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmü gereğince evliliğin butlanını yalnızca akıl hastalığı iyileşmiş olan davalı eş talep edebilir, davacı-davalı erkeğin bunu talep etme hakkı yoktur. Davalı-davacı kadının da böyle bir talebi yoktur....
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, anlaşmalı olarak 2012 yılında boşanma davası açtıkları ve yerel Mahkemece boşanmalarına karar verildiği ancak itiraz süresi içerisinde davalı eşin akıl hastalığını öne sürerek boşanmaya itiraz ettiğini ve bunun üzerine Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu, akabinde erkeğin geçimsizliğe dayalı olarak açtığı davada tekrar boşanmaya hükmedildiğini, itiraz üzerine nihayetinde akıl hastalığı kapsamında boşanabileceği yönünde Yargıtay tarafından bozma kararı verildiğini, bu sebeplerle yaklaşık 6 yıldır resmi olarak evli, fiili olarak ayrı mecburen hayatlarını sürdürdüklerini, kadının akli dengesinin yerinde olmadığını, erkek için çekilmez hal aldığını iddia ederek, kadının akıl hastalığı nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine talep ve dava etmiştir. II....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir dava bulunmamaktadır. (TMK m. 165). Akıl hastası olan kadının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hukuki sebebine dayanarak açılan davada, erkeğin vefatı sonrasında kadının kusurlu olduğunun tespitine yönelik karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2019 (Salı)...
GEREKÇE : Dava TMK'nun 165 . maddesine dayalı olarak akıl hastalığı sebebi ile ve/veya 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarıdır....