Diğer yandan davacı-karşı davalının, karardan sonra "akıl hastalığı" sebebiyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlandığı, kendisine yengesinin "vasi" olarak atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası, akla uygun biçimde davranma yeteneğinden, diğer bir ifade ile ayırt etme gücünden yoksun olup tam ehliyetsizdir. Ayırt etme gücü bulunmayanların irade beyanları geçerli kabul edilemez ve hukuki sonuç doğurmaz....
Aile Mahkemesinin 20.06.2014 tarihli ihbar yazısında, mahkemelerinde görülmekte olan davanın taraflarından ... hakkında, akıl hastalığı sebebiyle kısıtlama kararı verilmesi istenilmiş, mahkemece, ilgilinin kısıtlanmasına karar verilmiş, kararı kısıtlanan ile atanan vasi temyiz etmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 405.maddesinde yer alan akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlama kararı verilebilmesi için resmi sağlık kurulu raporu alınması zorunludur (TMK.m.409/2). Hükme esas alınan 29.05.2014 tarihli ....Araştırma ve Uygulama Hastanesinin vermiş olduğu rapor üç ... Anabilim Dalı uzmanınca düzenlenmiş olup, raporda psikiyatri anabilim dalının 30.04.2014 tarihli muayene evraklarına atıf yapılmıştır....
Bu husus nazara alınmadan aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 3-Üçüncü kişinin temyiz itirazlarına gelince; Babanın babası tarafından bağımsız olarak açılan ve boşanma davasıyla birleştirilerek görülen davada; velayetin ana ve babadan kaldırılması istenmiştir. Sebep olarak her iki ebeveynin de "akıl hastası" olduğu gösterilmiştir. Davalı (baba)nın akıl hatası olduğu tıbben belirlenmiş, bu sebeple kısıtlanmış, velayet altına konulmuştur. Boşanma davası da akıl hastalığı sebebine dayanılarak açılmış ve kabul edilmiştir. Boşanma kararı ile birlikte velayetin davacı anneye bırakılmasına karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/413 KARAR NO : 2023/747 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2019/531 ESAS 2021/502 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Akıl Hastalığı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davalının hareketlerinin iradi olmadığı gibi akıl hastalığı sebebiyle boşanma ya da evliliğin iptali yönünde açılmış bir davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2007...
DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle akıl hastalığı sebebine (TMK.m.165.) dayalı bir boşanma davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12.02.2013 (Salı) .......
Dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. İlk derece mahkemesince "Davalı erkek yönünden Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 15/09/2011 tarihli raporuyla % 80 özür oranı ile kronik şizofren tanısı konulduğu, Ankara (Kapatılan) 8 SHM'nin 08/11/2016 tarih 2016/323- 1089 E. K. sayılı kararıyla TMK'nun 405 maddesi uyarınca akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı, dolayısıyla davalıya atfedilen kusurlu davranışların iradi nitelikte bulunmadığından hükme esas alınamayacağı, davacı kadının TMK 165. maddesine dayanarak açmış olduğu boşanma davasını ise ıslah ederek davasını TMK'nın 166/1 maddesine dayandırdığı, dolayısıyla davacı kadının akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı bir davasının da bulunmadığı anlaşıldığından davasının reddine karar verilmesi gerekmiş ..." şeklindeki gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiştir....
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 409/2 maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir." hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; kısıtlı adayı ...'a ilişkin ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastahanesi'nin 08.03.2016 tarihli raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı Kanun'un "akıl hastalığı" başlıklı 32. maddesinde yer alan “ (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez....
nın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında hakaret ve tehdit suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlerinin temyizine gelince, a- Suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yönteme uygun rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı kabul edilen sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafi tayin edilmeden akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'...