Davacı, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olup, davalı olan eşi Firdes vasi olarak tayin edilmiş ve vasiliği devam ederken 15.08.2007 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün, aile konutu olarak belirlenerek davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Taraflar, 18.11.2008 tarihinde boşanmışlar ve boşanma ilamı 27.07.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Yani boşanma, tapu tescil tarihinden sonra gerçekleşmiş, fakat boşanma ilamında mal rejimine ilişkin herhangi bir anlaşma ya da hükme yer verilmemiştir. Bu durumda, evlilik birliği devam ederken aile konutu olarak edinilen davaya konu taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil isteminin, mal rejimine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek velisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava TMK m. 165 uyarınca açılan akıl hastalığı hukuki sebebine dayalıdır. Dosyadaki belgelerden, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastası olan erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden davacı kadın yararına maddi-manevi tazminata da hükmedilemez....
Davalı-davacı erkeğin mevcut rahatsızlığı nedeniyle eylemleri iradi olmayıp, bu sebeple, erkeğe kusur izafe edilemez. Hal böyleyken, mahkemece davalı-davacı erkeğin kusurlu olarak kabul edilmesi ve şartları oluşmadığı halde TMK 174/1-2 maddeleri uyarınca davacı-davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın tarafından erkeğin akıl hastalığı sebebiyle mutlak butlan ile evliliğin iptali, olmazsa "Evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek tarafından ise birleşen evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış olup, davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davacı-davalı kadının davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, davalıya ait doktor raporları ile dinlenen tanık beyanları dahil tüm dosya kapsamına göre, davalı kadının sağlık kurulu raporu ile de belgelenen mevcut rahatsızlığının iyileşme olanağının bulunmadığı ve bu hastalığın davacı erkek açısından evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği , bu şartlar altında artık eşleri kanunen birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün olmadığı anlaşılmakla, tarafların TMK'nın 165.maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Öte yandan dava akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası (TMK md 165) olup, davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK md. 166/1,2) boşanma davası bulunmamaktadır. Yalnızca özel boşanma sebebine dayanılarak açılan davada davacı aleyhine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Bu sebeple, bir kısım tanığın ifadesinde geçen ve erkek tarafından gerçekleştirildiği söylenen davranışlar erkeğe kusur olarak yüklenmemiştir....
Ancak, 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığın yükletilen suçları işleyip işlemediği delillere dayalı olarak tartışılıp hukuki durumu değerlendirilmeden, akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, CMK'nın 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılması, Kanuna aykırı, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/11/2022 tarihinde oy...
Ancak, 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığın yükletilen suçları işleyip işlemediği delillere dayalı olarak tartışılıp hukuki durumu değerlendirilmeden, akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK'nin 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,...
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hakim karar vermeden önce sağlık kurulu raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebilir. (TMK.m.409/2) Buna göre resmi sağlık kurulu raporu aldırılmadan akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kişi hakkında kısıtlama kararı verilmesi yasal olarak mümkün değildir....
hastalığı nedeniyle evliliği çekilmez hale getirdiğini, ortak hayatın kurulmasının imkansız hale geldiğini, tüm bu nedenlerle tarafların akıl hastalığı nedeniyle TMK.nun 165. maddesine dayalı boşanmalarına karar verilmesini, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, müvekkili lehine 5.000,00- TL. manevi tazminat 10.000,00- TL. maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl dava akıl hastalığı (TMK 165), karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir. Davalı-davacı kadının asıl dava bakımından eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Akıl hastalığı sebebiyle (TMK m. 165) boşanmaya karar verilebilmesi için, akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi şarttır (TMK. m. 165). Mahkemece akıl hastalığı hukuki sebebi ile asıl dava kabul edilerek boşanmaya (TMK m. 165) karar verilmiş ise de; Ankara 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 08/11/2012 tarih 2012/562 Esas 2012/1398 Karar sayılı ilamı ile TMK'nun 405....