Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2021/356 Esas 2022/177 Karar sayılı dosyada boşanma davalarının devam ettiği, tarafların 10 yıldır ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşamak için müşterek haneden ayrıldığı Saliha isimli kadından 23.02.2012 doğumlu Ramazan ve 07.11.2013 doğumlu Muhammed isimli çocuklarının olduğu, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eş ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, bu durumda kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları çocuğun ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında kadın ve çocuk için önlem nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak miktarlarının az olduğu, tüm bu nedenlerle kadın için aylık 1500 TL, çocuk için aylık 1000 TL önlem nafakasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açtığını ve Mahkemece 04/02/2016 tarih 2015/316 Esas ve 2016/32 Karar sayılı karar ile "davanın reddine" karar verildiğini, müvekkilinin herhangi bir gelirinin olmadığını, sosyal güvenceye sahip olmadığı için de çocuklarının okul masraflarını ödeyemediğini, kirada kaldığını, boşanma davasında hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğundan davacı için aylık 1.000,00 TL, 2 çocuk için ise ayrı ayrı aylık 500,00 TL'er olacak şekilde toplam 2.000,00 TL tedbir nafakasının her ay davalı taraftan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili son celse "Bizim bu davayı açmamızdaki temel amaç dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müvekkilimiz lehine önlem nafakasına hükmedilmesidir." şeklinde beyanda bulunmuştur....

Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, birleşen önlem nafakası davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, adli yardım talebinin kabul edilmemesi ve 6284 sayılı kanun gereğince lehine tedbir kararı verilmemiş olması yönlerinden, davalı (koca) tarafından ise; iştirak nafakası, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlar, itiraza tabi (HMK.m.337/2) olup, temyize tabi kararlardan değildir. 6284 sayılı kanun kapsamında koruma önlemi alınması veya önlem isteğinin reddi kararları da, boşanma davası sırasında da olsa temyize tabi kararlardan değildir....

    Öte yandan; bozma ilâmına karşı verilen direnme kararı gözetildiğinde, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan uyuşmazlığa konu bağımsız tedbir nafakası davası hakkında açıklama yapmakta fayda görülmektedir. 24. Tedbir nafakası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre eşe iki şekilde verilmektedir. Bunlardan ilki birlikte yaşamaya ara verilmesi sebebiyle eşe verilen bağımsız tedbir nafakası (TMK. md. 197) iken, diğeri boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince geçici önlem olarak eşe verilen geçici tedbir (TMK. md. 169) nafakasıdır. 25. Davalı-birleşen davacı kadın eşin açmış olduğu ve eldeki davayla birleştirilmesine karar verilen dava TMK’nın 197 nci maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası niteliğindedir....

      Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde 3.000,00 TL nafaka talep etmiş, ıslah dilekçesi ile çocukların her için 1.500,00'er TL, davacı için 1.500,00 TL olmak üzere 4.500,00 TL önlem nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL nafakanın davalıdan alınmasına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Önlem nafakası davası 22.07.2020 tarihinde açıldıktan sonra davacı kadın tarafından 28.10.2020 tarihinde davalı erkek aleyhine boşanma davası da açılmıştır. İlk derece mahkemesi karar tarihi itibarı ile boşanma davası da derdesttir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/191 KARAR NO : 2022/2374 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2019/377 ESAS 2021/276 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı - birleşen dosya davalısı tarafça açılan davanın kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuklar İrem ve Ecem için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL'den toplam 1.000,00 TL önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı - birleşen dosya davacısı tarafın boşanma talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı - birleşen dosya davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını reddedilen boşanma davası ve kabul edilen asıl dava yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, müşterek çocuklar adına nafaka (önlem nafakası) istemine ilişkin, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davalı davacı erkek vekili, kadının önlem nafakası davasının kabul edilmesine, kusur belirlenmesine, kadının birleşen dosyadaki karşı davasının kabul edilmesine ve aleyhe yoksulluk nafakası takdir edilmesine, Davacı davalı kadın vekili ise; erkeğin birleşen boşanma davasının kabulüne, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, Yönelik olarak hükmü istinaf etmişlerdir....

      Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Dosya kapsamında inceleme için getirtilen dosyalar dikkate alındığında; erkek tarafından kadın aleyhine 2004 yılında boşanma davası açılarak feragat edildiği, 2007 yılında açılan boşanma davasının takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, açılmamış sayılmasına karar verildiği, Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2009/50- 2010/1048 Esas Karar sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının erkeğin sadakatsiz davranışları nedeniyle kusurlu, kadının kusursuz olması nedeniyle reddedildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, kadın tarafından 01.03.2013 tarihinde açılan önlem nafakası davasında Bakırköy 2....

      UYAP Entegrasyonu