Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı- karşı davacı koca, kadının davası ve ekleri ile ziynet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Davalı- karşı davacı kocanın ziynet alacağı ile ilgili istinaf isteminin incelenmesinde; Dava konusunun ziynet alacağı talebine ilişkin olduğu; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve anılan hükme karşı davalı- karşı davacı koca tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2022 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'ye çıkarılmış olup, karar tarihinde kesinlik sınırı 8.000,00 TL. dir. Davalı- karşı davacı koca tarafından istinaf konusu edilen ziynet alacağı miktarı 8.000,00 TL'nin altındadır. Hüküm, davalı- karşı davacı koca yönünden ziynet alacağı miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Karar tarihi itibariyle, HMK.'...

Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet eşyası alacağının reddedilen kısmı ve para alacağı talebi yönünden, davalı erkek ise, lehine hükmolunan tazminatların miktarı, kadının ziynet eşyası alacağının kabul edilen kısmı, kadının kısmen kabul edilen kredi borcunun ödenmesi talebi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

    Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK m. 166/2). Davacı bd erkek vekilinin davalı bd kadın tarafın istinaf dilekçesi kendisine tebliğinden sonra kararın onaylanması talebi gözetildiğinde, davacı bd erkek tarafından açıkça istinaftan feragat dilekçesi sunulmadığından bu dilekçe dikkate alınmamış ve ilk sunulan istinaf dilekçesi dikkate alınarak inceleme yapılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi ve nafaka yönünden; davalı (kadın) tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece tarafların "eşit kusurlu" oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiştir. Oysa, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; kocanın, davalı eşine sık sık fiziksel şiddet uyguladığı, annesinin evlilik birliğine müdahelesine sessiz kaldığı ve ailesinden yana tavır aldığı; davalı (kadın)'ın ise, kayınvalidesini sevmediğini, istemediğini söylediği, kayınvalidesine hakaret etliği, tartışmalardan sonra ev eşyalarına zarar verdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan ol...rda; davacı (koca)'nın eşine göre daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

      Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

        Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından kusur tespitinin doğru yapıldığını, ancak mahkemece maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok düşük olarak takdir edildiğini, yine aylık tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarlarının da oldukça yetersiz olduğunu, ayrıca ziynet alacağı yönünden mahkemenin maktu vekalet ücretine hükmettiğini, nispi orana göre vekalet ücreti takdirini gerektiğini, bu nedenlerle belirtilen yönlerden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, karşı dava ise, TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davası ile ziynet alacağı davasına ilişkindir. TMK.'...

        -TL masraf yaptığını, evlilikleri sırasında da gerek evle gerekse de diğer ihtiyaçları için kredi çektiğini, müvekkilin maddi olarak tüm fedakarlıkları fazlasıyla yaptığını, ayrıca taraflar evlilikleri sırasında yapmış oldukları birikimi davalı eşin Halk Bankasındaki hesabında tuttuklarını, ancak davalı eş boşanma davasının açılacağını öğrenmesi akabinde bir başkasına borcu olduğu gerekçesiyle parayı başka bir şahsa tamamen mal kaçırmak amacıyla eft yaparak mal kaçırdığını, yine taraflar ziynet eşyalarını düğünden sonra davalı eşin Ziraat Bankası Hızırbey Şubesinde bulunan banka kasasına koyduklarını, yine davalı eşin banka kasasında olan ziynet eşyalarını da kasadan aldığını belirterek, davalarının kabulü ile, tarafların boşanmalarına, müvekkili adına 50.000,00.-TL manevi ve 50.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, boşanma davası ve ferileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık, ziynet alacağı talebi yönünden ise KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        Aynı ziynet eşyaları için bu seferde katkı payı yönünden talepte bulunulması mümkün değildir. Bu sebeple, ilk derece mahkemesinin ziynet eşyalarıyla, evin alımına katkı yapıldığı iddiasıyla katkı payı istemine ilişkin olarak verilen ret kararı usul ve yasaya uygun olup, davacının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davacı kadın, taşınmazın alımı sırasında ailesi tarafından verilen 1.000,00 TL’nin kullanılması suretiyle, taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğunu ileri sürmek suretiyle, katkı payı alacağı talep etmiştir. Dava konusu taşınmazın, edinilme tarihindeki değeri 10.298,81 TL olup, katkıda kullanılan 1.000,00 TL’nin tasfiyeye konu malın satın alma tarihindeki bedelinin tamamı karşısındaki oranı saptanarak (1.000:10.298,81=0,0971), bulunan bu katkı oranının, tasfiyeye konu malın dava tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle (43.897,61x0.0971= 4.262,46 TL), davacı eşin katkı payı alacak miktarı belirlenmiş olması da doğru olmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, boşanma davası dosyasından tefrik edilen iş bu davadaki dava dilekçesinde; müvekkili davacının, davalı tarafından evden zorla kovulduğunu, eve dön çağrısının usulsüz olduğunu, evden kovulduğu zaman toplam 122 gram ziynet eşyalarının elinden alındığını, davalıda kalan çeyiz eşyalarının bugünkü değerinin 10.000 TL, ziynet eşyalarının (122 gram altının) değerinin ise 11.000 TL olduğunu, ziynet ve eşyaların toplam bedeli 21.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu