TL tedbir-yoksulluk nafakası, boşanma nedeni ile 500.000,00....
alındığında ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin, terditli dava ve boşanma sebebine yönelik istinaf başvurusu ile davalı karşı davacı kadının ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı- karşı davalı erkek tarafından zina sebebine dayalı açılan boşanma davasının kabulü gerekir ise de; kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve bu kararın taraflarca istinaf edilmediği için kesinleştiği anlaşıldığından, asıl davadaki zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanma kararının kesinleşme tarihinde başlamak kaydı ile, velâyet görevi annelerine bırakılan ortak çocuklar, ..., ......
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “Davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklı olduğuna göre kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan kadının davasının reddi doğru görülmemiştir. 2-Mahkemece erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerle, kadının başka bir erkekle birlikte aynı evde kaldıkları anlaşılmaktadır. Zina olgusu ispatlanmıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bu nedenle ilk derece mahkemesinin zina eylemini sabit bularak özel boşanma sebebine göre karar vermesi hatalıdır. Davacının dilekçesi ile zina olmadığı taktirde TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma talebi de bulunduğundan dairemizce bu talep yönünden inceleme yapılarak tarafların iddia ve cevapları çerçevesinde kusurlu vakıa ve kusur derecesinin belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Dosya kapsamına sunulan deliller ile tanık anlatımlarına göre taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kadın eş yönünden artık evlilik birliğinin devamının imkansız hale geldiği kuşkusuzdur....
Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadının zina hukuki nedenli davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2.Davacı kadın terditli dava açarak zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talebinde bulunmuştur. Tanıklar davalı erkeğin İ. isimli bir kadınla ilişkisi olduğunu, davacı kadının bu durumu öğrenip eşini affettiğini ve evlilik birliğinin sürdüğünü beyan etmişlerdir. Davacı kadın eşinin İ. isimli kadın ile ilişkisinin sürdüğünü iddia etmiş ise de dosya kapsamındaki deliller ile bu iddia ispatlanamamış olup davacı kadının asıl talebi olan zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmamaktadır....
Dava dilekçesi ve tanık beyanlarında geçen süreler dikkate alındığında TMK'nın 161.maddesinde düzenlenen zinaya ilişkin yasal şartların oluştuğu, davacının zina yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı kadının davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1.bendinin kaldırılmasına, davacının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanmalarına karar verildiğinden terditli talep olan TMK'nın 166. madde gereğince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Zina, özel boşanma sebebi kapsamında tarafların davalı erkeğin zinası nedeniyle boşanmaların karar verilmekle kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığından davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesi ve tanık beyanlarında geçen süreler dikkate alındığında TMK'nın 161.maddesinde düzenlenen zinaya ilişkin yasal şartların oluştuğu, davacının zina yönünden dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı kadının davanın kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 1.bendinin kaldırılmasına, davacının zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanmalarına karar verildiğinden terditli talep olan TMK'nın 166. madde gereğince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Zina, özel boşanma sebebi kapsamında tarafların davalı erkeğin zinası nedeniyle boşanmaların karar verilmekle kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığından davalı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
O halde, davalı kadın tarafından açılan "zina" (TMK m. 161) sebebine dayanan birleştirilen boşanma davasının kabulü ile tarafların zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken "zinanın ispatlanmadığı" gerekçesiyle reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer tarafın boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekeceğinden bu aşamada bu davanın ve kadının tazminatlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 03.04.2015 (Cuma) KARŞI OY YAZISI Dosya kapsamına göre; Davacı kocanın ...isimli bayanla el ele yürüdüğü, ...’la birbirine sarılmış halde fotoğraflarının bulunduğu, ... isimli bayana da arkadaşlık teklif ettiği sabittir. Her ne kadar müşterek çocuk ... davacı babası ile.... isimli bayanı, ......
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...