WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ise, en son yeğeni ile ortaklaşa emlakçilik yapmaktadır. Hiç bir geliri bulunmayan, boşanma kararı neticesinde yoksulluğa düşeceği sabit olan ve daha fazla kusurlu olmadığı tespit edilen davacı kadın yararına, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra elinde kalan geliri ile davalı erkeğin geçimini sağlama imkanı ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde davacının nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile TMK.nun 169. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar ödenmek üzere aylık 1.000,00- TL. tedbir, TMK.nun 175. maddesi gereğince boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasına hükmetmek gerekmiştir....

in ifadesinde geçen birleşen davaya da dayanak olan olaydan davalı-davacı erkeğin mektuplarında bahsetmiş olduğu, davacı-davalı kadını CD ve bu olay nedeni ile suçlamaktan ziyade, sevgi sözcükleri içeren ifadeler kullanması, eşinden özür dilemesi ve davacı-davalı kadın tarafından boşanma davası açılana kadar da boşanma nedeni yapıp bu yönde dava açmaması nedeni ile affetmiş sayıldığı, affeden tarafın dava hakkı olmadığı, gerek süre açısından gerekse affetme nedeni ile davalı-davacı erkeğin birleşen davasında dayanılan zina nedenine dayalı davanın kabulünün mümkün olmadığı, şiddetli geçimsizliğe ilişkin hususlarda affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar dışında davacı-davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek yeni bir olayın varlığı iddia ve ispat edilemediği, tarafların evinin davalı-davacı erkeğin borçları nedeni ile satıldığı, hatta halen ödenmeyen borçlarının bulunduğu tanıklarca ifade edildiği gerekçesi ile erkeğin birleşen davasının reddine karar verilmiş; davacı-davalı kadının...

    İLKAY EFE Yaka Mah Zafer Cad N:86/A Urla Urla/ İZMİR DAVA TARİHİ : 25/04/2017 DAVANIN KONUSU : Zina Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 07/03/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı ile kadının zinaya dayalı davasının ispatlandığı, erkeğin ise kadının kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, davacı - karşı davalı kadın tarafından açılan zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, kadın için aylık 200,00 TL, tedbir yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için 300,00 TL tedbir 350,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı karşı davalı kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği ayrıca kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü ile tespit edilen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmadığı taktirde toplam 69.875,00 TL'den...

      Başka bir ifade ile zina, hayata kast, pek kötü davranma veya ağır derecede onur kırıcı davranışla karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmek gerekir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın; birden fazla kadınla cinsel ilişkide bulunduğu, bu kadınlarla yatlarda ve barlarda sık sık birlikte olduğu; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu hususlar sabit kabul edilmiştir. Gerçekleşen bu eylemler “zina” niteliğindedir....

        " ilişkin hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından zina ve evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açılan boşanma davasında; davalı-davacı erkeğin zina davası subuta ermediğinden, erkek vekilinin açtığı zina hukuku sebebine dayalı açılan boşanma davası reddedilmekle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davacı kadının açtığı boşanma davasında, zina vakasına dayalı kusurun, ... kadının kusurundan çıkarılması gerektiğinden davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu, ... kadının ise az kusurlu olduğuna yönelik tespit yapılarak erkeğin boşanmanın fer'isi olan manevî tazminat isteminin de reddi reddi gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulü ile zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan bileşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen dava konusunda karar verilmesine yar olmadığına, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine...

          Davalı-karşı davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166. maddesinden açılmış bir boşanma davası olmadığından; zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddi gerekir. Ne var ki, davalı-karşı davacı erkek, davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davasındaki boşanma hükmünü temyiz etmediğinden, boşanma hükmü kesinleşmiş olup, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının konusu kalmamıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin davası hakkında "konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına", vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından da haklılık durumuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında bu yönde karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Velayeti babaya verilen müşterek çocuk ... ile velayeti anneye verilen ... 'nın anne ve babaları ile kişisel ilişkilerinin küçüklerin birbirlerini göremeyecek şekilde düzenlenmesi kardeşlerin, kardeşlik duygularının gelişmesini engelleyici nitelikte olup, uygun değildir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...

              TMK.nun 161. maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." denilmektedir. Davacı vekili 25/12/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinin 4. bendinde "karşı taraf açıkça müvekkilimizi aldattığını Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunda itiraf etmiştir.(EK-1) TMK m. 236/2 de zina söz konusu olduğunda mal rejiminde pay oranı hakim tarafından hakkaniyete uygun olarak azaltılır ya da kaldırılabilir denilmektedir. Mal paylaşımı yapılırken karşı tarafın eşini açıkça başka bir kadınla birlikte olmak suretiyle aldattığı için pay oranının tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz." demek suretiyle davacının, davalının zina eylemini öğrendiğini beyan etmiş, dilekçe ekine davalının bahsolunan şikayeti ile ilgili soruşturma dosyasının suretine eklemiştir....

              İlk derece mahkemesince erkeğin zinada bulunduğu gerekçesi ile asıl davacı kadının zinaya dayalı davasının kabulü hatalı olmuştur. Bu nedenle davalı-karşı davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına talep hakkında yeniden karar verilerek davacı-karşı davalı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu