Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının kademeli (terditli) olarak dava açtığını, öncelikle zina nedenine dayalı boşanma, bu talep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talep etttiği, toplanan delillerden erkeğin zina yaptığı kanıtlanamadığı, erkeğin başka kadınla nişan töreni yapması, sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranış niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, zina iddiasının kanıtlamadığı belirtilerek bu hususta karar verilmemesinin ... olmadığından, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine, davalı erkeğin davacı kadını, arkadaşları ve toplum içinde "sen ne anlarsın, sen ne bilirsin senin kafan basmaz" diyerek ... düşürücü sözler söylediği kusuru atfedilmişse de erkeğe izafe edilen bu kusura ilişkin tanık beyanları eşlerin...
, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı anlaşıldığından kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, davalı-karşı davacı erkeğin zina olgusunun ispatlandığı, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, asıl davada asli talebin kabulü ile tarafların zina hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ilişkin verilen kararın isabetli olduğu ancak kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile; davacı-karşı davalı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile kusurun yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, ilgili bendin hüküm fıkrasından kaldırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmün kesinleşme tarihinden itibaren davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,...
Aile Mahkemesi'nin 2009/577 Esas, 2011/373 Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere..." cümlesinin eklenmesine, davalının diğer temyiz itirazlarının (...) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alman harcın istek halinde geri verilmesine .../.../2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI Dava, davacı ile evli olduğunu bildiği davacının eşi ile davalının duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle davacı eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile davalı hakkında açılan tazminat davasıdır. Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuksal nedene dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina ( TMK m. 161 ) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1 ), hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davaları açılmıştır .Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davası reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-davacı kadının tanık beyanları...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararında zina nedeniyle boşanma yönünden verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin kocası ve ilk çocukla görüşmesini istediğini çünkü çocuğun tüm bu olanlarda bir suçunun olmadığını, davalının da kadınla görüşmediğine müvekkilini ikna ettiğini ancak müvekkilinin kadının ikinci çocuğa hamile olduğunu öğrenince kocasının zina yapmaya devam ettiğini fark ederek boşanma davası açtığını, tanık beyanları ile bu hususu ispat ettiklerini, zina nedeniyle boşanma kararı verilmemesinin hatalı olduğunu, yine nafaka, maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, belirtilen yönlerden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek dava dilekçesinde zina sebebine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası açmış, 18.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile zina hukuki sebebine bağlı boşanma davasının kabul edilmemesi halinde, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2022 NUMARASI : 2021/123 ESAS 2022/565 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
İlk derece mahkemesince karşı dava, öncelikle zina, mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, karşı davanın kabulü ile tarafların zina sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK m. 161/2). Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....
Toplanan delillerden, davacı-davalı kadının başka bir zina eylemi de kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durumda zina nedeniyle boşanma davasının yasada öngörülen zina eyleminden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....