Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmadığına, Dair, dosya üzerinden verilen karar boşanma ve ziynet alacağı yönünden HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından, maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları, nafakaların yıllık artış miktarı, tazminatların faizi ve reddedilen ziynet alacağı davası yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ziynet alacağı davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma, velâyet ve kişisel ilişki kısımları hariç olmak üzere esası incelenmeksizin Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesinin, D: 2018/1819, K:2020/1138, 14/10/2020 tarihli kararı gereği boşanma, nafaka, velayet ve tazminat talepleri yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2- Ziynet eşyaları talebi yönünden 5 adet 20 gramdan toplam 100 gr 22 ayar adana burması bilezik ile 60 gr 22 ayar setin davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam bedeli 20.080,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya ödenmesine" karar verilmiştir. Davacı-davalı erkek vekili, ziynet eşyalarının iadesi davasının boşanmanın feri niteliğinde olmaması, huzurdaki davada talep hakkı bulunmamasına rağmen ziynet eşyası alacağı davasının görülmesi ve ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı kadın istinafa cevap vermemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının katılma yolu ile ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla manevi tazminat miktarı, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır....

      Davalıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası, katılma alacağı ve yargılama gideri taleplerim yoktur. Müşterek çocukların velayetinin ortak velayet olmasını istiyorum, çocukların yaşları itibariyle benim yanımda kalacaktır ayrıca benim yanımda kalacak müşterek çocuklar için davalı müşterek çocuklara harcanmak üzere tarafıma her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00- TL toplamda 1.000,00- TL iştirak nafakası ödeyecektir, bu nafaka her yıl arttırılsın" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı duruşmadaki beyanında; "Protokoldeki imza bana aittir. Herhangi bir zorlama olmadan kendi hür irademle imzaladım. Sözlü yargılama ve tahkikat aşamalarındaki sürelerden vazgeçiyorum, delil bildirmeyeceğim, bu celse karar verilmesini Protokolde belirtilen hususlara göre boşanmamıza karar verilmesini istiyorum. Davacıdan tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası, katılma alacağı ve yargılama gideri taleplerim yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Karşılıklı Boşanma -Ziynet ve Eşya Alacağı-Nafaka-Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kadının kabul edilen boşanma davası, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.09.2012 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, tazminatlar, velayet ve şahsi ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.04.2009 (Prş.)...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı kadının boşanma davasının reddine, yargılama aşamasında kadın lehine taktir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının talep ettiği maddi ve manevi tazminat, nafaka ve velayet taleplerinin reddine, yine kadının talep ettiği ziynet alacağı davasının reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, müşterek çocuk Yusuf'un velayetinin davalı-davacı babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, davalı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin tespit ettiği kusurlar ve dağılımı: İlk Derece Mahkemesince kadın tam kusurlu kabul edilmiş, kadına; başka bir erkekle birlikte olma ve bu amaçla ortak konutu terk etme vakıası kusur olarak yüklenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, nafaka miktarları, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ile ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde ziynetlerin iadesini, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarları, reddedilen ziynet istemi ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, tarafların her ikisinin kusursuz oldukları, ancak ortak yaşamın kurulamaması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının oluştuğu, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağının anlaşılmış bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun...

              UYAP Entegrasyonu