WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 323. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." TMK’nın 324. Maddesine göre; “Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz.Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK'nın 183. maddesi). Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacılar (baba, babaanne ve dede) tarafından davalı anne aleyhine 2008 doğumlu ..... ile kişisel ilişki kurulması talebi ile dava açılmıştır. Davacılardan baba ile davalı anne hakkında.... sayılı dosyası ile 16/05/2016 tarihinde boşanma yönünden karar verildiği ve velayetlerinin anneye bırakıldığı; ancak kararın halen kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Ortak çocuklar hakkında boşanma davasında verilen karar, kişisel ilişki tesisi için açılan eldeki davayı etkileyeceği açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayet-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin (TMK m. 197. kapsamında) tedbiren kurulduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2015 (Pzt.)...

      Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Tüm dosya içeriğine göre; velayeti babada olan çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişki çocuğun üstün yararına uygun olup değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesinin çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi bu aşamada usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Şeklindeki gerekçeyle; "DAVANIN KABULÜNE, Tarafların, Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları GÖRKEM'in velayetinin davaLı - karşı davacı ANNEYE verilmesine, ŞURA'nın velayetinin davacı - karşı davalı BABAYA verilmesine, Velayeti ANNEYE verilen GÖRKEM ile BABA arasında kişisel ilişki kurulmasına, Velayeti BABAYA verilen ŞURA ile ANNE arasında kişisel ilişki kurulmasına, Tarafların müşterek çocukları GÖRKEM lehine aylık 300,00 TL iştirak nafakası takdiri ile iştirak nafakasının boşanma hükmü kesinleştikten sonra davalı erkekten irat şeklinde alınmasına ve davalı kadına müşterek çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ÖDENMESİNE, Tarafların müşterek çocuğu ŞURA lehine aylık 300,00 TL iştirak nafakası takdiri ile iştirak nafakasının boşanma hükmü kesinleştikten sonra davalı kadından irat şeklinde alınmasına ve davacı erkeğe müşterek çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ÖDENMESİNE...

      Davacı eş bu şekilde gerçekleşen anlaşmalı boşanma kararına verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmü temyiz ederek katılmadığını açıklamıştır. Kişisel ilişkinin temyizi anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü içerir. Aksi düşünce "anlaşma" kavramı ile bağdaşmamaktadır. Davacı kişisel ilişki konusunda “anlaşmadıklarını” temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; taraflardan kişisel ilişki süresi konusunda görüşlerini alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer’i hükümleri konusunda hakimin tarafların görüşlerini almadan kendiliğinden düzenleme yapamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

        başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kişisel ilişkiye dair ilgili hükmünün kaldırılmasına, çocuk ile baba arasında, her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları cumartesi günleri saat 10.00'dan pazar günleri 18.00'e, dini bayramların ikinci günü 10.00'dan üçüncü günü 18.00'e, her yıl yarıyıl tatilinin birinci günü 10.00'dan yedinci günü 18.00'e, babalar günü 10.00'dan 18.00'e ve her yıl temmuz ayının birinci günü 10.00'dan otuz birinci günü 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına, kişisel ilişki kararının karar kesinleşinceye kadar tedbiren devamına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, müşterek çocuğun velayeti ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda tarafların boşanmalarına ve müşterek çocuk 17/08/2008 doğumlu ...'nın velayeti hakkında ise “dava sonrası açılan ve ... Aile Mahkemesi'nin 2013/868 esas ve 2015/60 karar sayılı ilamı ile yürütülerek sonuçlandırılan davada tarafların müşterek çocukları ...'in ......

            Değerli çoğunluk tarafından temyiz, "kişisel ilişki ile sınırlandırıldığı için hükmün boşanma bölümü kesinleşmiş sayılacağından taraflar "dul" statüsüne geçmiş durumdadır. Aşağıdaki sebeplerle değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılamıyorum; a-Anlaşmalı boşanma davalarında fer'i hükümlerde oluşan çekişme hükmün bütününü sakatlar. Bir yandan çekişmeyi kabul edip bir yandan sanki "anlaşma varmış gibi" hükmün boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul etmek çelişki oluşturur. b- Kişisel ilişki konusunda taraflara öneri sunmadan, bu öneri kabul edilmez ise davaya Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi hükümlerine göre devam edilmesi gerekirken yerel mahkeme hakiminin "kendine göre" re'sen kişisel ilişki düzenlemesi yapmasına pozitif hukuk normları icazet vermemektedir....

              Maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Somut olayda yoksulluk nafakası isteyen davacı - davalı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekmiştir. 3- Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

              UYAP Entegrasyonu