Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, davalının davacı ...'nin eşi, davacı. ise babası olduğunu, yıllardır ayrı yaşadıklarını,. Hukuk Mahkemesinin 27.01.1997 tarih ve 1996/298 E. 1997/14 K. sayılı kararı ile kendileri için 2.500.000 TL (yeni 2.5 TL) nafakaya hükmedildiğini, kararın icraya konulmasına rağmen davalının nafakaları ödemediğini, davalının .dan emekli olduğunu ayrıca bir çiftlikte işçi olarak çalıştığını, düzenli geliri olduğunu, daha önce hükmedilen nafakanın yetersiz olduğunu ileri sürerek nafakaların ayrı ayrı 200 TL'ye artırılmasını talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini istemiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı vekili yasal süresinde sunduğu 01.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin işsiz olduğunu, atanamadığını, SGK kayıtlarında da işsiz olduğunun belli olduğu, tedbir nafakasının miktarının da çok az olduğunu, davalının özet hareket polisi olduğunu, bu nedenlerle yoksulluk nafakasının reddi ile tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Karşılıklı davalar; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça tedbir nafakasının ve tazminatların miktarları ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

    O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın...n yayınladığı.. oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir." gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir Karara karşı davacı-karşı davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi istenilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası artırılması istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, boşanma davasında davalının aylık 1.000 TL geliri olduğunun saptanmasına karşın boşanma davsından sonra emekli olduğunu ve aylık 2.350 TL emekli maaşı almaya başladığını, yine boşanma davasından sonra davalının banka hesabında 516.826,27 TL mevduatının bulunduğunu, buradan ciddi miktarda faiz geliri elde ettiğini, ...'...

      T2 mahkememize sunmuş olduğu 18/04/2023 tarihli tashih talepli dilekçesinde özetle; Mahkememizin 31/01/2023 tarihinde yazılan gerekçeli kararın 6. ve 7. fırkasında yer alan ''''6- Davacı kadın için hükmedilen aylık 600,00TL tedbir nafakasının 31/01/2023 tarihinden itibaren 300,00TL artırılarak aylık 900,00TL'ye yükseltilmesine, aylık 900,00TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına, aylık 900,00TL nafakanın boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakanın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla, davalı kocadan alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 7- Tarafların müşterek çocuğu Mehmet Said için hükmedilen aylık 450,00TL tedbir nafakasının 31/01/2023 tarihinden itibaren 350,00TL artırılarak aylık 800,00TL'ye yükseltilmesine, aylık 800,00TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar devamına, aylık 800,00TL nafakanın boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının reddi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik açtığı davanın kadın tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, mahkemece birleşen tedbir nafakasının kaldırılması davasının dava şartı yokluğundan (hukuki yarar) reddine karar verilmiş, davacı-davalı kadın vekili tarafından birleşen tedbir nafakasının kaldırılması davası sebebiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebiyle temyiz...

        Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar erkeğin davasındaki boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de erkeğin davasında verilen boşanma hükmünün istinaf konusu edilmeyerek kesinleşmesi, tedbir nafakasının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihi, süresi ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmemektedir....

          Temyize konu davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık tutarı 5.400,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-davalı erkeğin, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Temyize konu davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık tutarı 12.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-davalı erkeğin, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Temyize konu tedbir nafakasının yıllık tutarı 4.800,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 107.090.00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davalı-davacı kadının, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu