İstinaf Sebepleri 1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf ettiği görülmüştür. 2.Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden istinaf ettiği görülmüştür. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, asıl davada tedbir nafakası, birleşen davada ise boşanma istemli olup, mahkemece tedbir nafakası talebinin kısmen kabulüne, boşanma davasının reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Avanos Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/19 esas sayılı dosyasının veya onaylı örneğinin eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2012 (Prş.)...
Aile Mahkemesinin 2020/191 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, erkeğin boşanma davası açarak fiili ayrılık başlattığı, müşterek çocuklarla ilgilenmediği ve hakkında sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair söylentilerin bulunduğu, bu nedenle kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Kadının tedbir nafakası davası yönünden Türk Medeni Kanununun 197. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu nedenle ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tedbir nafakası davasının kabulü ile TMK'nın 197....
Bunlara karşılık tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, tarafların boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuk yararına takdir olunan tedbir- iştirak nafakası azdır. Tüm bu kriterler ve Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına aylık 1.500 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 40.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat ile ortak çocuk yararına 1.000 TL tedbir-iştirak nafakası takdir edilmiştir....
400 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalıdan tahsiline karar verildiği, verilen kararın davalı/karşı davacı koca tarafından temyizi üzerine dairemizin 14.09.2010 tarihli kararı ile hükmün, gerek nafakaya ilişkin bağımsız açılan davada gerekse boşanma davasında davacı/karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebi olmadığı, nafaka dosyasında davacının talebinin tedbir nafakası olduğu gözetilerek dava tarihindeki tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı kadının ihtiyaçlarını giderecek uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına, yerel mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere davacı/k.davalı kadın tarafından davanın açıldığı tarihte tarafların halen evli olup davalı/k.davacı koca tarafından 2006 ylılnda açılıp redle sonuçlanan boşanma davası neticesinde tarafların halen fiilen ayrı yaşadıkları gözetilerek davacının...
Müşterek çocuklardan Mahmut yargılama sırasında reşit olmuş, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği anlaşılmıştır. TMK'nun 169. Maddesi hükmü nazara alındığında tedbir nafakası takdiri doğru ise de miktarı yetersiz olduğu görülmüş, dava tarihinden itibaren başlamak tahsilde tekerrür oluşturmamak ve çocuğun (Mahmut'un) reşit olduğu 29/06/2020 tarihine kadar devam etmek üzere tedbir nafakası 3.500,00 TL olarak belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Aile Konutu Şerhi Konulması-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; aile konutu şerhi konulması ve tedbir nafakası yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tarafından 03.02.2015 tarihinde açılan boşanma,tedbir nafakası ve aile konutu şerhi davalarında 20.10.2015 tarihli celsede tarafların tedbir nafakası konusunda sulh yoluyla, boşanma davasının ise davacı-davalı kadının feragat etmesi nedeniyle sonuçlandığı, tedbir nafakası davasının sulh ile sonuçlanması nedeniyle feragatla sonuçlanan boşanma davasından etkilenmeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları...
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacı kadının; lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları ile müşterek çocuk Rojda yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, davalının müşterek çocuk Berfin yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin, çocuğun boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce 08.04.2020 tarihinde reşit olduğu ve bu sebeple konusunun kalmadığı anlaşılmakla, istinaf ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece verilen karar tedbir - yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; kadın için yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakası miktarının makul olduğu anlaşıldığından kadın vekilinin kadın için takdir edilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....