WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, boşanma davasında müşterek çocuk için tedbir nafakası takdir edilen 15/10/2014 tarihli ara karardan iki hafta sonra anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacı ile yapmış oldukları protokolde, müşterek çocuk için aylık 1.750 TL iştirak nafakası belirlendiğini, bunun dışında tarafların birbirlerinden başka bir nafaka talepleri olmayacağının belirtildiğini, her iki tarafın da sözleşme niteliğinde olan bu protokole uymakla yükümlü olduğunu ve buna göre davacının müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakasını talep edemeyeceğini, kendisinin protokolde belirlenen iştirak nafakasını düzenli olarak ödediğini, ayrıca dava konusu tedbir nafakası dönemlerine ilişkin aylarda dahi müşterek çocuğun okul, sağlık vb giderlerini müvekkilinin karşıladığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir....

    Çocuk için tedbir - iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuk için tedbir nafakası konusunda hüküm kurulmamasının hatalı, iştirak nafakası verilmesinin doğru olduğu, ancak belirlenen miktarın az olduğu anlaşıldığından dava tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık aynı miktarda iştirak nafakasına karar verilmiş olup, davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

    Açıklanan gerekçe ile kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının 4 ve 5.bentlerinin tedbir nafakası ile ilgili kısımları kaldırılarak TMK'nın 169.maddesi uyarınca, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar kadın için aylık 600 TL, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, fazlaya ilişkin istemin reddi ile ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde yeniden tedbir nafakaları yeniden düzenlenmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tedbir nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup uyuşmazlık, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası başlangıç tarihinin doğru olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, boşanmanın reddine dair verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

      Ancak, tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte hakim tarafından hükmedilen ve gerekli görüldüğü hallerde dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilen, tarafların boşanma sürecinde yaşam seviyelerinin olumsuz yönde değişmemesi açısından verilen bir nafaka türüdür. Boşanma kesinleştikten sonra ise TMK 175. madde koşulları oluşmuşsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Boşanma kesinleştikten sonra tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davacı kadının birleşen tedbir nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesi tarafından boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki boşanma davası ile bağımsız tedbir nafakası davası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, katılma yolu ile tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur. (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27 HMK m.297/1-b)....

            Davalı; ikametgahının Yalvaç olduğundan yetki itirazında bulunarak, boşanma davasında tedbir nafakasına karar verildiği tarihten sonra gelirinde artma olmadığını, davacının da giderinde artma olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; boşanma davasının reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi nedeni ile açılan tedbir nafakası davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir. Evlilik birliği içerisinde şartlar oluştuğu taktirde tedbir nafakası davası her zaman açılabilir....

              Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır. Birleştirme durumunda yetkili mahkeme davacı aleyhine sınırlandırılmaktadır....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve birleşen tedbir nafakası ile birleşen boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacının tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Davalı-davacı tarafından talep edilen nafakanın yıllık toplam miktarı 18.000,00TL olup, istinaf üzerine bölge adliye mahkemesi karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında olup, bölge adliye mahkemesince verilen karar kesindir....

                  UYAP Entegrasyonu