"Davacı T1 yararına dava tarihi olan 26.04.2018 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" "03.09.2018 doğumlu, TC kimlik numaralı, müşterek çocuk Hakan Poyraz Öz için çocuğun doğum tarihi olan 03.09.2018 tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1'e verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine" II-Gündoğmuş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 02.05.2019 tarih, 2018/24 esas ve 2019/17 karar sayılı ilamına ilişkin davacı T1 vekilinin tüm, davalı T3 ise sair istinaf taleplerinin ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1.b-1) III- 1...
Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesinin 14/07/2020 tarih, 2019/32 E. 2020/227 K. sayılı kararı ile müşterek çocuk için aylık 350 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine karar verildiği, ilgili kararın yalnızca davalı tarafça istinaf edildiği, bu anlamda müşterek çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarları bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak meydana geldiği halde mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın velayeti anneye verilen müşterek çocuk lehine aylık 700 TL tedbir, aylık 1.000 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümler de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat,vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK. 28.2.2001 tarih, 2001/12-206 E. 2001/217 K. ). Anılan Yasa maddesinde, tedbir nafakasının infazı, ilamın kesinleşmesine bağlı tutulmamıştır. Somut olayda; .......... 5. Aile Mahkemesi'nin 18/09/2015 tarih, 2014/425 E. 2015/656 K. Sayılı boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Her ne kadar boşanma ilamı kesinleşmeden, ekinde hükmedilen tazminat alacakları icra takibine konu edilemez ise de tedbir nafakasının infazı ilamın kesinleşmesine bağlı değildir....
Eldeki kararda iki davanın boşanma kısımları ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurup, fer'ileri ile ilgili olumlu/olumsuz karar vermekle yetinilmesi gerekirken '' A bendinde davanın reddine '' deyip devamında '' fer'iler ve boşanma vekalet ücreti ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına '' demesi hatalı olmuş ise de hatanın istinaf edilmemiş olması nedeniyle hataya değinilmekle yetinilmiştir. İstinafa konu son kararda ise aynı gerekçe ile boşanmaların kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kadına 500,00 TL tedbir nafakası, bir defaya mahsus olmak üzere 6.000,00 TL yoksulluk nafakası, kadın yararına TMK'nın 174/1 maddesi gereği 1.000,00 TL maddi tazminat, TMK'nın 174/2 maddesi gereği 5.000,00 TL manevi tazminat, erkeğin maddi-manevi tazminat talebi ile kadının ziynet talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin kusur tespiti dosya kapsamındaki delillere uygundur. Kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası da uygundur....
Yabancı mahkemelerce verilen boşanma hükümleri Türk Mahkemelerince tanınmakla, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan geçerli olmak üzere hüküm ve sonuç doğurur (5718 s. MÖHUK m. 59). O halde tarafların evliliği yabancı boşanma ilamının kesinleştiği 04.05.2011 tarihinde son bulmuştur. Eldeki dava ise evlilik birliğinin sona erdiği tarihten sonra 07.09.2012 tarihinde açılmıştır. Boşanma davası sırasında hükmedilen geçici tedbir nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır” şeklindedir. Boşanma ve ayrılık davalarının devamı sırasında geçici önlemlere hasren düzenlenen tedbir nafakası ancak evlilik birliğinin devamı sırasında ve fakat boşanma davasının açılmasıyla mümkündür....
Yukarıdaki yasal düzenleme dikkate alındığında mahkemce, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, boşanma kararının kesinleştiği gerekçesiyle tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....
Davacı vekili 09/05/2018 tarihli ISLAH DİLEKÇESİ ile özetle ; Dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere davacı kadın lehine aylık 750- TL nafaka, müşterek çocuk Funda için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 500- TL,müşterek çocuk Esra için ise dava tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren ise iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 400- TL nafaka talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından ziynet eşyası alacağı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, nafakaların miktarı ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkek vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 14.04.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a- Davalı-davacı kadın vekili vekaletnamesindeki yetkiye dayanarak verdiği 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle, asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden...
SONUÇ : Yukarıda 1. ... gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin boşanma hükmüne ilişkin olarak reddine, 2. ... gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.02.2015(Pzt.)...
İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat miktarları, tazminatlara uygulanan faizin başlangıcı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili, boşanma kararını istinaf etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....