Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...
Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...
GEREKÇE: Davanın konusu, velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece, velayetin düzenlenerek davacı anneye verilmesine, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Olayımızda, davalı kocanın müşterek konutu terk ederek ayrıldığı, evin ortak giderlerine katılmadığı anlaşıldığına göre, kadının birleşen nafaka davası (TMK.md.197) ile boşanma davasında talep etmiş olduğu nafaka isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu isteklerin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma talebiyle birlikte Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca davalı kocanın tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını da istemiştir. Başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm istekleri kapsar. Türk Medeni Kanununun 199. maddesi uyarınca tasarrufun sınırlandırılması isteği boşanmanın fer’isi niteliğinde bir istek olmadığından, ayrıca harca tabidir. Mahkemece, bu talep yönünden maktu karar harcına ilişkin noksanlığın giderilmesi için davacıya süre verilerek (Harç....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbiren Velayetin Düzenlenmesi - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa kararda, velayeti tedbiren davacı anneye verilen ortak çocuk 10.05.2009 doğumlu... ile davalı baba arasında kişisel ilişki düzenlemesine yönelik bir hüküm bulunmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
nun 199. maddesi uyarınca davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve TMK.'nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Gerekçeli karar ve davalının temyiz dilekçesinin davacı kadına tebliği için düzenlenen mazbatada tebliğ memurunun adı ve soyadı bulunmadığı için yapılan tebligat geçersizdir. Açıklanan sebeple gerekçeli karar ve davalının temyiz dilekçesinin davacı kadına usulüne uygun tebliği ile cevap ve temyiz süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2017...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Evliliğin devamında menfaatleri kalmamış tarafların boşanmalarına, Müşterek çocuğun dava süresince geçici velayetinin ve dava neticesinde boşanmaya karar verilmesi halinde kalıcı velayetin davacı anneye verilmesini, Müvekkil için aylık 1.000 TL ve müşterek çocuk için aylık 1.250 TL olmak üzere, toplam 2.250 TL tutarında tedbir nafakasına, boşanmadan sonra da işbu nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, davalının davranışları nedeniyle onuru, gururu zedelenen müvekkilin uğramış olduğu yıkım göz önünde bulundurularak, müvekkil lehine 150.000TL maddi, 150.000 TL manevi olmak üzere, toplam 300.000 TL tazminata, davalı üzerine kayıtlı taşınmazların dava süresince ihtiyaten tedbirine, davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına, yargılama...
Aile Mahkemesinin 2016/1253 esas ve 2018/864 karar sayılı dosyasında kusur tespiti yapılmayan bahsi geçen dosyadaki müşterek çocuğun beyanını esas alarak kadının birleşen tedbir nafakası konulu davasında, davalı erkeği eşe karşı hakaret ve fiziksel şiddetten kusurlu bularak birleşen tedbir nafakası konulu davayı kısmen kabul ettiği ve tedbir nafakası konulu birleşen davada verilen kararın istinaf edilmediği için kesinleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar Ankara BAM 28. Hukuk dairesi boşanma kararının reddine ilişkin yaptığı istinaf incelemesinde tedbir nafakası konulu davada erkeğe kusur verilmesinin doğru olmadığı, ancak tedbir nafakası konulu davada istinaf bulunmadığından yanlışlığa değinmekle yetinildiğini ifade etmişse de sonuç olarak Ankara Batı 4. Aile mahkemesinin 2016/1253 Esas ve 2018/864 Karar sayılı dosyasında erkek aleyhine verilen hakaret ve fiziksel şiddet kusurları esasen verilmesi yanlış olsa dahi kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dosyası inceleme için elektronik ortamda gönderilmiştir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılarak Yargıtay'a elektronik ortamda gönderilen dosyaların elektronik ortamda incelenebilmesi için dosyadaki tüm evrakların "taranma" suretiyle elektronik ortama aktarılmış olması zorunludur.(HUMK md. 445)Hiç kaydedilmemiş veya sisteme kaydedildiği halde taranmamış,eksik ya da hatalı taranmış veya usulüne uygun tarandığı halde doğru isimlendirilmemiş evrak barındıran dosyaların elektronik ortamda incelenebilmesi mümkün değildir....