AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2019/39 ESAS 2022/80 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası)|Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiklerini, müşterek 3 çocuklarının olduğunu, davalının evi terk edip 3 çocuklu Havva KOÇ isimli kadınla birlikte yaşamaya başladığını, birlik görevlerini yapmadığını, eşini ve çocuklarını arayıp sormadığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, evin aboneliklerini iptal ettirdiğini, sigortasını iptal ettirdiğini belirterek, müvekkili için aylık 500 TL, ortak çocuk Büşra için aylık 500 TL önlem nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince, TMK 199.maddeye dayalı davanın vazgeçme nedeniyle açılmamış sayılmasına, önlem nafakası davasının ise, tümden kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça önlem nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamında bulunan nüfus kaydına göre tarafların 12.07.1979 tarihinde evlendikleri, halen evli oldukları, müşterek bir çocukları olup, davalı erkeğin evlilik sırasında başka kadından iki çocuğu daha olduğu, Bakırköy 10....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2021 NUMARASI : 2019/790 ESAS 2021/244 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Hukuk Dairesinin 13/02/2019 tarih, 2017/3373 Esas ve 2019/1064 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, kadının ağır kusurlu olması önlem nafakası verilmesine engel değildir. Kadın için hükmedilen nafaka miktarının kadının yaşına ihtiyaçlarına, nafaka yükümlüsünün de ekonomik ve sosyal durumuna uygun olduğu, değerlendirilmiş kadına hükmedilen önlem nafakasına yönelen tarafların istinaf talepleri reddedilmiştir. Çocuk için hükmedilen nafaka miktarı ise çocuğun yaşına ihtiyaçlarına, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumuna göre düşüktür. Davacı davalı kadının çocuk için hükmedilen önlem nafakasına yönelen istinafı yerinde görülerek nafaka çocuk için aylık 500,00 TL olarak belirlenmiştir. Erkeğin çocuk için hükmedilen önlem nafakasına yönelen istinafı ise nafakanın yıllık miktarının 2019 yılı için kesinlik sınırı olan 4.400,00 TL'nin altında olması nedeniyle HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının birleşen boşanma davasında tanık deliline dayanmadığı ve tedbir nafakası dosyasındaki beyanlara delil olarak dayandığının anlaşıldığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmeye göre de; erkeğe yüklenen hakkında başka bir kadınla birlikte yaşadığı yönünde söylentiler çıktığı vakıasının yüklenmesinin hatalı olduğu, diğer kusurların doğru ve yerinde olduğu, bunun yanında kadın ve annesinin erkeğin annesini darp ettiklerinin de sabit olduğu geçimsizliğe sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, birleşen boşanma davasında çocuk ve kadın için nafaka taleplerinin birleşen önlem nafakası davasında karara bağlandığından nafaka talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin, önlem nafakası ile boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tedbir iştirak ve tedbir yoksulluk nafakalarının birbirinden ayrı nafakalar olduğundan hatalı olduğu gerekçesi ile; ziynet alacağına ilişkin dosyanın...
Temyiz istemine konu yargılama dosyası içeriğinden; davacı ile davalının 06/02/2002 tarihinde boşandıkları, boşanma tarihinden sonra davacı tarafından münferiden davalı aleyhine nafaka davası açıldığı, bu davanın bir boşanma ve ayrılık davası olmadığı için TMK' nun 169. maddesinde yer alan hakimin geçici önlem almak amacı ile tedbir kararı almasını gerektirecek bir dava olmadığı, mahkemenin dava sırasında davacıya yurt dışında da nafaka ödendiğini tespit ederek ara kararları ile verdiği nafakayı nihai karar ile ortadan kaldırdığı, bu neden ile ara kararıyla hüküm altına alınan tedbir nafakasının hükümsüz kaldığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü; usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir ....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacı kadın lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, kadın için hükmedilen bir yıllık önlem nafakası miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk lehine aylık 450,00 TL önlem nafakasına hükmedildiği, çocuk için hükmedilen bir yıllık nafaka miktarının ise 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 352. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi'ne TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere, önlem nafakası davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde 3.000,00 TL nafaka talep etmiş, ıslah dilekçesi ile çocukların her için 1.500,00'er TL, davacı için 1.500,00 TL olmak üzere 4.500,00 TL önlem nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL nafakanın davalıdan alınmasına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Önlem nafakası davası 22.07.2020 tarihinde açıldıktan sonra davacı kadın tarafından 28.10.2020 tarihinde davalı erkek aleyhine boşanma davası da açılmıştır. İlk derece mahkemesi karar tarihi itibarı ile boşanma davası da derdesttir....
Buna göre tedbir nafakası, TMK'nın 169 ve 197. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddeler nafaka, boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi hâlinde ve boşanma ve ayrılık davası açılması sırasında, hak sahibinin mali yönden desteklenmesi suretiyle evlilik birliğini kurtarmak amacıyla öngörülmüştür. Her iki madde arasındaki farka gelince; TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası, açılan boşanma davası kapsamında alınan geçici nitelikteki bir önlem olarak hâkim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasında verilen kararın kesinleşmesi ile sona erer. Oysa TMK'nın 197. maddesi uyarınca talep edilen nafaka bağımsız bir talep ve bağımsız bir davanın konusu olarak, eşlerin ayrı yaşama durumunun devamı süresince geçerli olur....