Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar 21/07/2000 tarihinde evlenmiş, 17/05/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 28/09/2015 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Dava konusu İstanbul ili, Pendik ilçesi, Şeyhli Mahallesi, 5531 ada 8 parsel sayılı, 1. Blok, 2. Kat, 11 nolu bağımsız bölüm 14/04/2009 tarihli satış ile davalı adına kayıtlı iken 18/06/2013 tarihinde3. kişiye satış suretiyle devredilmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesine göre, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 13/05/1992 tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. mad.)....

Aile Mahkemesinin 2009/211 Esas sayılı boşanma davası ile .... 7. Aile Mahkemesinin 2009/350 Esas sayılı mal rejiminin tasfiyesi davasının görülmekte olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, dava ve temyiz inceleme tarihi itibariyle davalı eşinden kesinleşmiş bir alacağı yok ise de, derdest olan mal rejiminin tasfiyesi davası sonucunda alacaklı çıkması muhtemeldir. Öte yandan, davalılar arasındaki taşınmaz satış işleminin, davacıyı zarara uğratmak ve davacının muhtemel alacağını sonuçsuz bırakmak amacıyla muvazaalı yapıldığı da ispatlanmıştır. Şu halde, davacının eldeki bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

    Davalı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi amacıyla açılan davalarda tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamayacağını, dava konusu taşınmazların 1971 yılında miras yoluyla intikal ettiğini, davalının piyasaya yüklü miktarda borçları olduğunu, yapılan devirlerin gerçek anlamda devir olmadığını, taşınmazları yeniden kendi adına devralırken de bedelsiz devraldığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 11.10.2012 gün ve 803/499 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, evlilik birliği içerisinde edinilen ve bedelinin 5/6'sı tarafınca karşılanan dava konusu 4 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin, davalı tarafından evlilik birliği devam ederken muvazaalı olarak dava dışı ... tapuda satış gösterilerek devredildiğini; mal rejiminin tasfiyesi alacağı isteğini de kapsayacak şekilde açtığı ......

        Somut olaya gelince; eşler, 22.01.2006 tarihinde evlenmiş, 12.07.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu ... ada ... parseldeki 16 nolu bağımsız bölüme ilişkin üyelik hakkı, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 19.08.2011 tarihinde kooperatife üye olunmak suretiyle edinilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

          Merttürk İş Merkezi Kat: 1 Daire 16 Göktürk Eyüp/İstanbul adresinde bulunan işyerinin kasasından yapılan ödemeler neticesinde konut alındığını ve konut kredi taksitleri ödendiğini, davalı ile birlikte birlikte edinmiş oldukları taşınmazın İstanbul ili, Eyüp ilçesi, Göktürk Mahallesi, 1629 parselde bulunan bodrum kat 1 numaralı bağımsız bölüm olduğunu, gayrimenkulün boşanma öncesinde aile konutu olarak kullanıldığını ve hali hazırda bu konutta kendisinin ikamet ettiğini, davalı tarafın habersiz bir şekilde sırf mal kaçırmak amacıyla muvazaalı bir tasarruf işlemi gayreti içerisine girdiğini, bu nedenle de söz konusu taşınmazlarda TMK.nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunu ve artık değer hesabı yapılması gerektiğini, davalı taraf mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşmaya yanaşmadığını, bu nedenle mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerine (TMK.nun 218- 241. md) göre tasfiyesi için dava açma gereği doğduğunu bildirerek tapu kaydı verilen taşınmazın edinilmesinde...

          Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. Maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”. Hâkimin davayı aydınlatma ödevi olarak ifade edilen bu düzenleme ile doğru hüküm verebilmesi ve maddi gerçeğin bulunabilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemede her ne kadar “açıklama yaptırabilir” denilmişse de, bunun, hâkimin davayı aydınlatması için bir “ödev” olduğunu kabul etmek gerekir....

            Taraflar, 19.06.1996 tarihinde evlenmiş, 20.07.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 13.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu edilen 1322 parsel numaralı taşınmaz 29.12.2003 tarihinde davalının babası ......dan satış yolu ile davalı adına tescil olmuş, 15.06.2009 tarihinde yine satış yolu ile diğer davalı ...... adına tapuya tescil olmuştur. 1816 parsel numaralı taşınmaz ise 11.05.2006 tarihinde üçüncü kişiden satış yolu ile davalı adına tescil olmuş, 18.05.2009 tarihinde satış yolu ile diğer davalı ..... adına tapuyu tescil olmuştur....

              Davalı - karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası ile birlikte açılamayacağını, boşanma davalarında mal varlığına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, davacının dilekçesinde yazdığı iddiaların tamamının asılsız, çirkin iftiralar olduğunu, müvekkilinin yıllardır çalıştığını ve kendisi bir birikim yaptığını, ayrıca emlak konuttan da bir taşınmaz hakkı elde edildiğini, davacının boşanma nedeni olarak "zina"ya dayanmasının kasıtlı ve amaçlı olduğunu, davacının müvekkiline bu yönde iftira atarak mal rejimi tasfiyesi payının alamasına engel olmak olduğunu bildirerek esas davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, davacı-karşı davalının müvekkiline 300.000,00 TL manevi, 300.000,00 TL maddi tazminatı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödemesine, davacı-karşı davalının dava tarihinden itibaren tedbir nafakası, kararın kesinleşmesinden itibaren de yoksulluk...

              Mal rejiminin tasfiye sebepleri, eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejimine geçilmesi, evliliğin mahkeme kararıyla son bulması yani boşanma veya evliliğin butlanına karar verilmesi ve TMK.nun 206/1. mad.si uyarınca hakim kararı ile mal ayrılığına geçilmesidir. Davacı istinaf başvurusunda talebinin TMK.nun 199. maddesi kapsamında davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair olduğunu, davanın yanlış nitelendirdiğini ileri sürmüştür. Davacının tedbir isteminin dava boyunca taşınmazın devir ve temlikini önlemeye ilişkin olması nedeniyle HMK.nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir istemi olduğu, davanın esası yönünden ise talebinin, taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep ederken taşınmazın edinilmesindeki katkısından ve taşınmazın evlilik birliği içinde edinilmiş olmasından bahsettiği gözetildiğinde mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu